Cümleler
“Hocam elimizden geldiği kadarıyla internet üzerinden sizi takip etmeye çalışıyoruz. Muhteşem Ahlak seminerlerinizi her cumartesi takip ediyoruz. Ticaret ile ilgili o kadar güzel şeyler söylediniz ki mesleğimizi bırakıp ticaret yapasımız geliyor. Fakat bilginiz üzere buda bir yetenek meselesi, sohbetlerde geçen hadislerde helal kazancın ticarette olduğunu anladım. Peki hocam bizler kamu görevlileriyiz iaşemizi buradan kazanmaya çalışıyoruz. Bizim konumumuz nasıldır? Biz ne yapacağız?”
Büyük İslam Sosyoloğu İbn Haldun insanların geçim şekilleri ve kazanç yollarını başlıca dört kısma ayırır:
1- Zirâ’a (tarım, çiftçilik/maddi üretim)
2- Sınâ’a (ilim, kültür, el sanatları/manevi üretim)
3- Ticâre’ (alım-satım)
4- İmâre’ (emirlik, yöneticilik ve onların hizmetinde bulunanlar)
“İdeal bir tüccar nasıl olur? İdeal bir tüccarın vasıfları, hususiyetleri nelerdir?”
1- Rahmaniyet
2- Sıddıkiyet
3- Ehliyet
4- Kabiliyet
5- Semahat
“Gerek satıcı ve gerekse alıcı iken kolaylık gösteren kimseyi Allah (cc) cennetine koydu.” (İbn Mace, Kitabü’t-Ticarat, 28)
İki temel mesele…
1- Asla kimselere el açmamak, yaslanmadan helal daire içerisinde bakmakla yükümlü olduğu insanlara alın teri, göz nuru dökerek helal lokma götürmek.
2- Dinini, izzetini, iffetini muhafaza etmek için kimselere bağımlı yaşamamaktır.
Avf b. Malik’ten bir rivayet…
“Allah’ın Resulü’ne biat etmeyecek misiniz?”
“Allah’a kulluk edip O’na hiçbir şeyi ortak koşmamak, beş vakit namazı kılmak, Allah ve Resulü’ne itaat etmek ve -sesini biraz alçaltarak- hiç kimseden bir şey istememek üzere bey’at edeceksiniz!”
Hişam b. Amir oğlu, Sa’d b. Hişam, Hz. Aişe’nin yanında…
“Ey Annemiz! Bize Resulullah’ın ahlakından bahseder misin? O’nun ahlakı nasıldı?”
Hz. Aişe annnemize bir müddet sonra bir soru daha sorulur. Bu rivayeti de size Tirmizi’nin Birr babından aktarıyorum. Soruyu soran Ebû Abdullah el-Cedelî isimli bir zattır. Bu zat Tabiin neslindendir
“O, haddi aşan, sözlerinde ve fiillerinde taşkınlık yapan bir kimse değildi. Çarşıda/pazarda bağırıp, çağırmaz, kötülüğe kötülük ile karşılık vermezdi. Aksine, affeder ve hoşgörülü davranırdı.” (Tirmizi, Birr, 69)
![](https://s2.save4k.ru/pic/0k24Xz6190A/maxresdefault.jpg)