Kutuplaşma her doğruyu kendi tarafında, her yanlışı da karşı tarafta aramaya zorlar. Bu süreçte herkes kendi kuytusuna çekilir. Sadece kendi liderini dinler, kendi kanalını izler, kendi gazetesini okur, kendi gibi insanlarla bir arada bulunur. Çünkü kutuplaşmış bir toplumda herkes kendi varlığını kendi kutbunun varlığına bağlar. İnsanlar ‘birey’ olmaktan çıkmış, kendisini bir tarafın ‘parça‘sı haline getirmiştir. ‘Diğer taraf’ zihinlerde kendisine yaşam hakkı tanımayacak bir şeytana dönüşmüştür.

BİREY OLABİLMEK, GAYRET GÖSTERMEK VE EMEK SARFETMEYİ GEREKTİRİR. KENDİNİ SOYUTLAMAK DEĞİL, BÜTÜNÜN İÇERİSİNDE KENDİ GİBİ BULUNABİLMEKTİR. İNSAN BİREYSEL VARLIK OLDUĞU KADAR DA TOPLUMSAL BİR VARLIKTIR. TOPLUMUN GELİŞMESİ, TOPLUM İÇERİSİNDEKİ BİLİNÇLİ BİREYLERİN ÇOĞALMASINA BAĞLIDIR.

KUTUPLAŞMA OLGUSUNUNDA EN NEFRET ETTİĞİ İNSAN TİPİDİR BU. TOPLUMU KUTUPLAŞTIRMAYA ÇALIŞANLARIN EN BÜYÜK KORKUSU BİREYLERDİR. YANİ UÇLARDAN BİRİNE YERLEŞTİRİLEMEYEN, KENDİ FİKİRLERİ OLAN, DÜŞÜNEN VE SORGULAYAN İNSANLARDIR.



© Telif Hakları Saklıdır

свернуть