KARDİYAK REHABİLİTASYONUDA EGZERSİZİN ROLÜ
Kardiyak rehabilitasyon(KR), gözlem altında yapılan egzersiz seansları beslenme danışmanlığı, risk-yönetimi (obezite, kan basıncı, lipit profili, sigara bıraktırma, psikolojik tarama ve destek) ve kalp koruyucu ilaçların kullanıldığı multidisipliner ve sistematik bir yaklaşımdır. KR'nin hedefi, hastanın kalp hastalığının şiddetiyle uyumlu bir biçimde biyopsikososyal ve ekonomik durumunu iyileştirmektir. KR'nin, kalp hastalığı nedeniyle işlevsel kısıtlılığı olan hastaların tüm nedenlere bağlı ölümlerin yaklaşık %25 oranında azalttığı bildirilmiştir.
Yılda 17,3 milyon insanın ölümüne neden olan kalp damar hastalıkları, dünyada tüm ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Ülkemizde ölüm nedenleri arasında %47,7'lik bir paya sahiptir. Dünya sağlık örgütüne göre kalp damar hastalıklarından etkin korunma; sağlıklı beslenme, sigara bırakma stresten korunma ve aktif yaşam tarzı önerileridir. Düzenli fiziksel aktivite ve kondisyon kalp damar hastalıklarının sebep olduğu ölüm oranıyla ters bir ilişki içindedir. Aynı zamanda düzenli fiziksel aktivitenin kalp damar hastalıkları için kullanılan ilaçlardan daha etkin olduğu araştırmalarla ortaya konulmuştur. Egzersizin etkin olabilmesi için fiziksel aktivitenin şiddeti, tipi, süresi, bireyin fiziksel kapasitesi, risk profili, sahip olduğu kalp damar hastalık tipi ve derecesine göre belirlenmelidir.
Fiziksel aktivite ve egzersizle ilgili değerlendirmeleri yaparken, klasik tanımlamada egzersizin şiddeti ve süresi temel alınarak egzersiz hacmi hesaplanır. Egzersizin şiddeti ise en temel tanımıyla hafif orta ve ağır olarak sınıflandırılır ve hedef kalp hızına ya da hissedilen zorlanmaya göre belirlenebilir.
Bireyin fiziksel aktivite sırasında ulaşması amaçlanan kalp atım hızına hedef kalp atım hızı denir. Genellikle belirlenmesinde iki yöntem kullanılır. Bunlardan birincisi maksimim kalp atış hızından yola çıkarak 220-yaş formülüdür. İkinci yöntem olan Karvonen yöntemi ise bireyin yaşı temel alınarak belirlenen maksimum kalp atım hızından dinlenim kalp atım hızının çıkartılması ile bulunur.
Konuşma Testi; elit sporcular, sağlıklı bireyler ya da kalp damar hastalığı olanlar için egzersiz reçetesi hazırlamada ve takiplerde kullanabilecek testlerden birisidir. Bu testte kişinin egzersizde konuşabilmesi orta şiddetteki egzersizi, nefesi kesilmeden birkaç kelime konuşabilmesi yüksek şiddetteki egzersizi ifade eder.
EGZERSİZ ÖNCESİ RİSK DEĞERLENDİRMESİ
Kalp damar sistem hastalığı olanlarda risk değerlendirmesi bireyselleştirilmeli ve önerilecek egzersizin şiddeti kişinin kardiyak risk profili, mevcut alışılmış fiziksel aktivite düzeyi ve amaçlanan fiziksel aktivite/egzersiz seviyesine göre ayarlanmalıdır. Amerikan Spor Hekimleri Birliği daha aktif yaşamın önündeki engelleri kaldırmak için sağlıklı ve asemptomatik bireylerde egzersiz öncesi tarama önerilerinin azaltılmasını iki nedenle önermektedir.
1)Egzersize bağlı risklerin çoğunun yavaş ve kademeli artan egzersiz programıyla aşabilmesi.
2) Fiziksel aktivite programlarına katılmanın oluşturacağı toplam riskin genellikle düşük düzeyde olması.
-Sabit olmayan, yeni yada olası kalp ve damar hastalığı şikayeti
-Diabetus Mellitus(Şeker Hastalığı) yanı sıra aşağıdakilerden en az birinin bulunması
-35 yaşından büyük olmak
-10 yıldır uzun süredir Tip 2 diyabetli olmak
-15 yıldan uzun süredir Tip1 diyabetli olmak
-Yüksek kolesterollü olmak
-Yüksek tansiyonlu olmak
-Sigara içmek
-Birinci dereden akrabada 60 yaşından önce koroner arter hastalığı olmak
-Son dönem böbrek hastalığı olmak
-KOAH, Astım gibi tanı konmuş akciğer hastalığı tanısı ya da şikayetleri
Egzersize başlayacak tüm bireyler, egzersizler sırasında ve sonrasında oluşabilecek ve ciddiyetle dikkate alınması gereken semptomlar konusunda bilgilendirilmelidir.
KORUMADA EGZERSİZİN ROLÜ
Aterosklerotik yani damar sertleşmesine bağlı kalp damar hastalıkları, yaşam süresince sinsice ilerleyen, bulgular ortaya çıktığında ise genellikle oldukça ileri evrelere ulaşmış olan kronik bir hastalıktır. Kalp damar hastalıklarındaki temel risk faktörlerinden birisi olan sedanter yaşamın bu sinsi süreçteki payı büyük olup, diğer kalp damar risk faktörleriyle de bire bir ilişkilidir. Egzersizin her bir risk faktörünü ayrı ayrı kontrol etmedeki etkinliği kanıtlanmış olmakla beraber çoklu riskler üzerindeki etkisi halen incelenmektedir.
Farklı toplumlarda bireyleri kapsayan büyük kuşak çalışmalarında, yaklaşık 1000 kkal/haftalık enerji karşılığı olan orta şiddetteki fiziksel aktivitenin kalp damar hastalıklarını ve erken ölümleri azalttığı gösterilmiştir.
Ещё видео!