2018 yılında Mevlana Öğrenci Değişim Programı ile Kırgızistan’a gitmiştim. Mevlana bursumu biriktirip bu burs ile Kazakistan’a ve Özbekistan’a gittim.
Bu video da Kazakistan gezimin özetidir :)
Öncelikle Kordai sınır kapısından geçip Kazakistan’a ayak bastık. Oradan taksi ile Jambıl Rayonu’nun Töle Bi yerleşimine gittik. Çuy Nehri’nin kıyısında bir köyde yaşayan Ahıskalı akadaşımızın evinde birkaç gün misafir olduk. Bu birkaç gün içinde Ahıska kültürünü, birbirinden lezzetli yemeklerini tanıma fırsatım oldu. Haçapuri, havuçlu soğanlı etli Asya’dan birçok devletin sahiplendiği adının ne olduğuna karar veremediğim Özbek, Türkmen ya da Afgan pilavı yedik😁 hasret kaldığımız yaprak sarması, mantı ve daha birçok geleneksel yemeklerimizi Kazakistan’da tatma şansımız oldu. Bütün yemekler birbirinden güzeldi gerçekten😍
Daha sonra taksi ile önce Kordai’a ardından paylaşımlı taksi ile Almaty’ya geçtik. Almaty’ya indiğimizde lapa lapa kar yağıyordu❄️⛄️
Önce bir benzinliğe girdik, ardından karnımızı doyurmak için bir yer aradık. Türkiye’de çok alışık olduğumuz ama Bişkek’te olmayan bir mekanla karşılaştık «Burger King» 😁😁
Ne kadar özlediysek artık, yerel lezzetler tatma planımızı unuttuk gitti😅 Burger King’in Wi-Fi ağına bağlanıp hemen paylaşımlara başladık. E biraz da şarj meselesi tabii...
Sonra düştük yollara... Caddeler, parklar, kiliseler, heykeller, meydanlar her yeri gezdik😍 Bir ara Starbuck’a girip ısındık. Burada fiyat karşılaştırması yapma imkanımız oldu. O dönem kurdan kaynaklı 1000 tenge = 14 TL’ye denk geliyordu. Fiyatlar Türkiye ile aşağı yukarı aynıydı. Daha sonra adını unuttuğum, Almaty’nın en büyük alışveriş merkezine gidip bir kez daha Burger King'lendik.😁
Ardından dünya tatlısı Nigara arkadaşımızın evine misafir olduk.
Daha sonra Almaty’ya otobüsle 20 dk’lık mesafede olan Medeu Kayak Merkezi’ne gitmek için birilerine adres sorduk. O birilerin biri Türk'müş. Kazak olan arkadaş da Türkçe biliyormuş. Şansımız çok yaver gitti😁
Medeu Kayak Merkezi’ne geldiğimizde adeta büyülendik. Her yer bembeyaz karlarla kaplıydı. Yıllardır İstanbul’da görmediğim, hasret kaldığım bir manzaraydı. Zirve’ye doğru tırmanırken çikolata ikram ettiğimiz Rus bir gazeteci efsane lensli makinesi ile fotoğraflarımızı çekti. Yine çok şanslıydık😍 Medeu’den dönüşte otobüs terminaline gittik ve otobüs olmadığını öğrendik.
Sonra yine paylaşımlı taksi ile Kordai’a oradan da yine paylaşımlı taksi ile Bişkek’e döndük. Paylaşımlı takside bir teyze para vermeyi reddedince taksici abi de teyzeyi indirmedi 1saat uğraştırdı. Bu yüzden de yurda azıcık geç kaldık :)
