Arılar, böcekler sınıfında olmalarına rağmen onlardan farklı özellikler taşır. Antenleriyle koklar, tadar, dokunur hatta sıcaklığı ve rüzgarın hızını algılar. 2 kilometre uzaklıktaki balın kokusunu bile alabilir.
Arı kolonisi; bir ana arı, yüzlerce erkek arı ve on binlerce işçi arıdan oluşur. Her arının üzerine düşen görevi vardır ve bunu mükemmel bir uyum içerisinde gerçekleştirir.
Arıların haberleşme yöntemleri de oldukça ilginçtir. Nektar kaynaklarının yerini ve uzaklığını peteğin üzerinde yaptıkları dairesel veya kuyruk sallama şeklindeki danslarıyla gösterir. Polenlerin, yani çiçek tozlarının, bir çiçekten diğerine taşınması işlemine “tozlaşma” denir. Yeryüzündeki tozlaşmanın önemli bir bölümünü arılar sağlar.
Arılar bal yapmak için petek örer. Petek, aynı anda 2-3 ayrı yerden farklı arılar tarafından aşağıya doğru örülür.
Peteklerin altıgen olmasının nedeni, en fazla balın ancak bu şekilde depolanabilmesidir. Sıra geldi bal yapımına... Bu iş hiç de kolay değil! 450 gramlık saf bal elde edebilmek için yaklaşık 17 bin bal arısının 10 milyon çiçeği ziyaret etmesi gerekiyor!
Arılar, çiçeklerdeki nektarı toplar. Kovana dönünce diğer işçi arılara aktarır. İşçi arılar nektarı işler, petek gözüne boşaltır ve hücreleri balmumuyla kapatır. İşte bu zorlu yolculuğun sonunda arılar, çiçeklerden aldıkları özleri enerji ve vitamin deposu tatlı bir mucizeye, “bala” dönüştürür.
Ещё видео!