#emelozugur #artuğçetin #döviz #altın #dolar
1:00
📌 Tüm devletler altı stoklarını artırıyor !
Bu bile yeterli bir neden!
4:10
📌 15 yıllık enflasyon sürecine girildi!
Bu süre zarfında bu metallerin değeri artacak!
8:00
📌 Servet vergisi getirilmeli !
Başka çare yok !
11:04
📌 Krediye ulaşım kolaylaştığında konut fiyatı artar zorlaştığında düşer !
13:00
📌 Ekonomistlerin çoğunun bireysel emekliliği yok neden ?
17:20
📌 Bankalar iflas edebilir!
Çünkü?
Dünya genelinde hükümetler, özellikle belirli kıymetli metaller üzerindeki stoklarını artırma eğilimindedir. Bu hareket, genellikle ulusal güvenlikten finansal istikrara kadar bir dizi nedene dayanır. Özellikle, belirli metallerin stratejik önemi, teknolojik ilerlemeler ve yenilenebilir enerji çözümlerinin önemi arttıkça daha da belirginleşmektedir.
Son on beş yıl içinde dünya genelinde yavaş yavaş artan bir enflasyon eğilimi gözlemleniyor. Bu süre zarfında, enflasyonun ekonomik değerleri ve yatırım araçlarının performansını nasıl etkileyebileceği önemli bir konudur. Özellikle, enflasyonun yükseldiği dönemlerde altın gibi değerli metaller, değerlerinin korunması ve artış göstermesi beklenen araçlar arasında yer alır. Bu da onları yatırımcılar için çekici kılar. Ekonomist Artuğ Çetin; Tüm devletler altı stoklarını artırıyor ! Bu bile yeterli bir neden! diyor. Peki neyin yeterli nedeni? Sonraki ekonomik süreç nasıl ilerleyecek?
Ekonomik belirsizlikler ve artan mali yükler nedeniyle, bazı çevreler tarafından servet vergisi gibi yeni vergilendirme yöntemlerinin getirilmesi önerilmekte. Bu tür vergiler, özellikle yüksek gelirli bireyler ve büyük servet sahipleri üzerinden ekonomik dengesizlikleri azaltma ve kamu hizmetlerinin finansmanına katkıda bulunma potansiyeline sahiptir. Ekonomist Artuğ Çetin, 15 yıllık enflasyon sürecine girildiğini ve bu süre zarfında bu metallerin değeri artacağını söylüyor. Zaten bir ekonomik krizdeydik, zaten enflasyon zirve yapmıştı. bunun üstüne yeni bir enflasyon dalgası daha mı geliyor?
Konut piyasası da ekonomik koşullara oldukça duyarlı bir sektördür. Krediye erişimin kolaylaşması, genellikle konut talebini ve dolayısıyla konut fiyatlarını artırır. Tersine, kredi şartlarının sıkılaştırılması piyasadaki talebi azaltabilir ve fiyatların düşmesine neden olabilir. Bu dinamikler, merkez bankalarının faiz oranları politikalarıyla yakından ilintilidir. Ekonomist Artuğ Çetin; krediye ulaşım kolaylaştığında konut fiyatı artar zorlaştığında düşer ! Peki bu denklemden çıkarmamız gereken sonuç nedir? Bu süreçte yatırımımızı konut üzerine mi yapmalıyım? En çok kazandıran yatırım aracı nedir? Altın mı? Döviz mi? Yoksa konut mu?
Ekonomistler arasında bireysel emeklilik planlarına katılımın düşük olması çeşitli faktörlere bağlı olabilir. Akademik çevrelerdeki belirsiz iş güvencesi, düşük gelirler veya diğer finansal öncelikler bu durumu açıklayabilir. Ekonomistler, ekonomik teoriler ve pazar dinamikleri hakkında derin bilgilere sahip olsalar da, kişisel finans yönetimi konusunda çeşitli zorluklarla karşılaşabilirler.
Son olarak, finans sektöründe, özellikle bankaların karşı karşıya olduğu riskler göz ardı edilemez. Küresel finansal krizler, kötü yönetim, yetersiz sermaye ve likidite, bankaların iflas etme riskini artırabilir. Bu durum, yatırımcılar ve mevduat sahipleri için önemli kayıplara yol açabilir.
Genel olarak, bu konular ekonomik sistem içinde birbirleriyle bağlantılı ve her biri, geniş ekonomik çıkarımlar içeren karmaşık bir yapıdadır. Ekonomi, her zaman birden fazla faktörün etkileşimini ve bu faktörlerin zaman içinde nasıl evrildiğini anlamayı gerektirir. Bugünkü konuğumuz Ekonomist Artuğ Çetin ile son dönemdeki ekonomik süreçleri ve 2024 itibariyle ekonomimizin nereye doğru gittiğini konuştuk. Özellikle seçim sonrasında beklenen artışlar bayram tatilinin geçmesiyle birlikte hangi evreye geçecek? Tüm soruların cevapları röportajımızda. İyi seyirler.
