Dünyadaki tüm ölümler incelendiğinde hipertansiyon kadınlarda birinci erkeklerde ise ikinci sırada en sık görülen tanımlanabilir risk faktörü olarak kayıtlara girmektedir.
Erişkin nüfusta hipertansiyon görülme oranı %30-40’lara kadar çıkmaktadır. Ne yazık ki dünyada olduğu gibi ülkemizde de hipertansiyon hastalarının ancak yarısı hastalığının farkındadır ve bunların da sadece yarısı ilaç tedavisi almaktadır. Üstelik ilaç tedavisi alan hipertansiyon hastalarının ancak yarısında tansiyon düzeni sağlanabilmektedir.
Bu nedenle ilaç dışı yaklaşıma ek olarak ilaç tedavisi hipertansiyon tedavisinde ve hipertansiyon kaynaklı ölümlerin azaltılmasında köşe taşı durumundadır.
Etkili kan basıncı düşüşü sağlamaları ve kardiyovasküler olayları anlamlı şekilde azalttıklarının ispatlanmış olması nedeni ile anjiotensin coverting enzim inhibitörleri (ACE-i), anjiotensin reseptör
blokerleri (ARB), beta blokerler (BB), kalsiyum kanal blokerleri (KKB) ve diüretikler hipertansiyon tedavisinin temelini oluşturan ilaçlardır.
Hipertansiyon tedavisine ACE-i veya ARB’leri içeren antihipertansif ilaç kombinasyonları ile başlanması gerektiği yine güncel kılavuzlar tarafından önerilmektedir. Kombinasyon tedavisi, kan basıncını düşürmede tek ilaç tedavisinden daha etkilidir, hatta düşük doz kombinasyon tedavisi bile genellikle maksimum doz tek ilaç tedavisinden daha etkilidir.
Diğer önemli bir konu kombinasyon tedavisi istenilen kan basıncını elde etme süresini kısaltmaktadır. Özellikle yüksek riskli hastalarda daha hızlı kan basıncı kontrolü daha düşük riskle ilişkilidir.
Bu nedenlerle güncel kılavuzlar başlangıçta (birinci basamak) ACE-i veya ARB’ye KKB veya diüretiğin eklendiği kombinasyon tedavisini önermektedir. Ancak az bir düşüşün yeterli olacağı
yüksek normal kan basıncına (veya ACC’ye göre evre 1 HT) sahip olan düşük riskli hastalarda, çok yaşlı veya kırılgan hastalarda ve belli bir gruba karşı yan etkinin bilindiği hastalarda başlangıç tedavisi olarak monoterapi düşünülebilir. Başlangıçta ikili kombinasyon tedavisi ile kan basıncı
regülasyonu sağlanamazsa ikinci basamakta üçlü kombinasyona geçilmelidir (ACE-i/ARB+KKB+diüretik).
Üç ilaca rağmen yine istenilen tansiyon düşüşü sağlanamaması durumunda üçüncü basamak tedaviye geçilir. Bu basamakta ilk eklenmesi gereken ilaç spiranolaktondur. Tolere
edilemiyorsa amilorid gibi başka bir diüretik veya diğer diüretiklerin yüksek dozları denenebilir. Bu basamakta mevcut üçlü antihipertansif tedaviye ek dördüncü ilaç olarak
alfa bloker veya beta bloker de tercih edilebilir.
Hastalar sekonder hipertansiyon araştırılması açısından ileri merkezlere yönlendirilmelidir. Herhangi bir tedavi basamağında, anjina, miyokard enfarktüsü, kalp yetersizliği ve kalp hızı
kontrolü gibi belirli bir spesifik durum varlığında beta blokerler diğer ana ilaç sınıflarından biriyle kombine edilmelidir.
Hipertansiyonda kombinasyon tedavisi ile elde edilen başarıların ardından tek hap şeklinde olan
kombinasyon tedavileri güncel bir konu haline gelmiş ve şu anda neredeyse her antihipertansif ilacın diğerleri ile ikili veya üçlü preparatları kullanıma girmiştir.

свернуть