Kalp damar hastalıkları, tüm dünyada ölümlerin birinci derecede nedenidir. Günümüzde dünya nüfusunun %25'inin kalp ve damar hastalığından etkilendiği ve her yıl yaklaşık 17 milyon kişinin bu nedenle hayatını kaybettiği bilinmektedir. Ülkemizde de önemli bir sorun olan kalp ve damar hastalığı görülme sıklığı, 50 yaş üstündeki bireylerde %12-15 arasında olup, ölümlerin %40-46'sının KDH'na bağlı olduğu bildirilmiştir.
Kalp damar hastalığından korunmada birinci öncelik klinik olarak kalp hastalığı veya diğer aterosklerotik (damar kireçlenmesi) damar hastalığı bulunanlara verilmelidir, çünkü bu hastalar ölümcül veya ölümcül olmayan kalbe ait hastalığın kötü sonuçları açısından yüksek risk grubundadır. Ayrıca, bu hastalarda risk faktörlerinin azaltılmasının oldukça yararlı olduğu da bilinmektedir.
Korunmada ikinci öncelik, toplumda kalp ve damar hastalığı geliştirme riski yüksek olan kişilerin olmalıdır.
Üçüncü sırada ise kalp ve damar hastalığı erken yaşta tespit edilmiş olan kişilerin birinci dereceden akrabaları yer almalıdır.
Kalp ve damar hastalığının gelişimi yaşam tarzı özellikleri ve risk faktörleri ile yakından ilişkili olduğu için, toplumda farklı özelliklere sahip kişi ve hasta gruplarında risk faktörlerinin belirlenmesi ve bunların azaltılmaya çalışılması, ölüm ve kalbe ait hastalıkların azaltılmasına, böylece yaşam kalitesinin arttırılması ve yaşam süresinin uzatılmasını sağlayacaktır.
KALP DAMAR HASTALIKLARINDAN KORUNMADA DİYET BİLEŞENLERİNİN İNCELENMESİ
DOYMUŞ YAĞ ASİTLERİ
Genel olarak hayvansal gıdalarda bulunan doymuş yağlar fazla alındığında kolesterol düzeyini yükseltir. Doymuş yağ asitlerinde, yağ asidi zincirini teşkil eden karbonların zincir haricinde olan bağlarının hepsi hidrojenle bağlanmıştır. Doymuş yağ asitleri insan vücudunda da sentez edilirler yani üretilirler. Hiç yağ yenmese bile bu tip yağ asitleri karbonhidrat (şeker) ve protein metabolizması ile oluşan yapılardan sentez edilebilir. Doymuş yağlar vücutta hem toplam kolesterol, hem de LDL yani KÖTÜ KOLESTEROL'ün yükselmesine neden olur. Doymuş yağlar ayrıca insülin direncini de arttırmaktadır.
Doymuş yağlarda bulunan ve en çok damarı tıkayıcı olan yağ asitleri sırası ile miristik asit, palmitik asit ve laurik asittir.
Palimitik asit bunlardan en sık diyet ile alınanı olup, başlıca hayvansal kökenli gıdalarda bulunur.
Miristik asit ise tereyağ, hindistan cevizi yağında ve hurma çekirdeği yağında bulunmaktadır.
DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİ:
Doymamış yağ asitleri vücudun gereksinim duyduğu zorunlu yağ asitlerinin en iyi kaynaklarıdır. Oda sıcaklığında sıvı haldedirler ve büyük çoğunluğu bitkisel kaynaklıdır.
Doymamış yağ asitlerinde bir veya daha fazla karbonun birer bağı hidrojenle bağlanmamıştır.
Doymamış yağlar, tekli (monoansatüre) ve çoklu (poliansatüre) yağlar olarak ikiye ayrılırlar.
Tekli doymamış yağ asitleri insan vücüdunda sentez edilebilir yani yapılabilir.
Tekli doymamış yağların günlük kalori gereksiniminin maksimum %15'ini, çoklu doymamış yağ asitlerinin ise maksimum %10'unu karşılayacak şekilde alınması önerilmektedir.
Tekli doymamış yağ asitleri: Zeytin ve kanola yağları, kabuklu yemişler (fındık, fıstık, ceviz), kabuklu yemiş yağları (yer fıstığı ve badem yağları), avokado tekli doymamış yağları çok miktarda içerir.
Laurik asit, yine hindistan cevizi yağı ile hurma çekirdeği yağında bulunmaktadır.
Doymuş yağlar, et, tam yağlı mandıra ürünlerinde (peynir, süt ve dondurma), kümes hayvanlarının derisinde ve yumurta sarısında bulunur.
Hindistan cevizi, hurma yağı ve kakao yağı gibi bazı bitkisel besinler de doymuş yağ bakımından zengindir.
Kalp damar hastalığından korunmada, doymuş yağların günlük alınan toplam kalorinin en fazla %8-10'unu geçmemesi gerekmektedir.
Yağsız veya az-yağlı diyet süt ürünleri (peynir, yoğurt, süt) kullanılmalı, kuzu-koyun eti yerine daha az yağlı dana eti ile tavuk, hindi ve özellikle balık tercih edilmeli, sakatat, pastırma, sucuk, sosis, salamdan kaçınılmalıdır.
Doymuş yağların yerine tekli doymamış yağların konması HDL (iyi kolesterol) azalmasına önlerken, hem total hem de LDL (kötğ kolesterol) azaltacaktır.
Çoklu doymamış yağ asitleri: Diyette doymuş yağ asitlerinin yerine çoklu doymamış yağ asitlerinin konmasıyla LDL'de düşme sağlanabilir.
Çoklu doymamış yağ asitlerinin omega-3 ve omega-6 yağ asitleri olmak üzere iki ana grup vardır.
Omega-6 yağ asitlerinden (esas olarak linoleik asit) zengin bitkisel yağlar mısır özü, ayçiçeği, soya fasülyesi yağıdır.
Linoleik asit vücutta serbest radikal oksidasyonuna yatkın olduğundan, diyette alınan linoleik asit miktarı total kalorinin %10'unu geçmemelidir.
Omega-3 yağ asitlerinin temel yağ asidi alfa-linoleik asittir.
![](https://i.ytimg.com/vi/C2vQKpyrAA4/maxresdefault.jpg)