Katliamın acısı hala taze… Yaklaşık 32 önce Saddam Hüseyin’in verdiği emirle Kuzey Irak’a başlatılan operasyon ve neticesinde ölen binlerce insan, savaşın Ortadoğu’da yarattığı tahribattan sadece küçük bir kesit. Kanlı Cuma olarak da bilinen bu hadise, 16 Mart 1988 tarihinde Irak’ın doğusunda bulunan Halepçe kentinin İran tarafından ele geçirilmesinin ardından gerçekleşti. Birleşmiş Milletler, yayınladığı tıbbi raporda Irak ordusunun doğrudan Halepçe’de yaşayan Kürtleri hedef aldığını ve saldırının hardal gazıyla gerçekleştirildiğini beyan etti. Batılı devletlerce soykırım suçu olarak tanımlandı ve Irak’ın uluslararası alandaki prestiji zarar gördü. Katliamda beş bine yakın insan ölürken, binlerce insanın vücudunda kalıcı hasarlar oluşturdu.
Katliamdan Önce Neler Yaşandı?
Saddam Hüseyin’in iktidara gelmesinden İran-Irak Savaşı’na değin, Kuzey Irak’ta yaşayan Kürt halkı ile Baasçı Irak Hükümeti arasında inişli çıkışlı bir ilişki yaşandı. Hüseyin, Suriye’deki Esad hükümetine nazaran iktidarının ilk yıllarında Kürtlere yönelik daha ılımlı bir politika izlediyse de İran’la başlayan savaşın ardından bu tutum değişti. Kürdistan Yurtseverler Birliği ve Kürdistan Demokrat Partisi’nin savaş esnasında İran hükümeti ile yakın temas içerisinde bulunması Saddam Hüseyin’i şüphelendirdi.
Stratejik Ortak yazarı Alp Emeç'in "Elma Kokusuyla Gelen Ölüm: Halepçe Katliamı" başlığıyla kaleme aldığı yazının tamamı: [ Ссылка ]
![](https://i.ytimg.com/vi/DDm6jRJRmYE/maxresdefault.jpg)