Karaciğer yağlanması şu anda ciddi bir küresel sorun olarak kabul edilir. Birçok hasta, bu hastalığın basit bir sorun olduğunu düşünür, ancak bu gerçekçi ve rasyonel bir yaklaşım değildir. Çünkü karaciğer yağlanması, özellikle Batı toplumlarında, şu an dünyada kronik karaciğer hastalığı olan sirozun ve bunun üzerine gelişen karaciğer kanserinin en sık nedenidir. Bu nedenle asla küçümsenmemeli, göz ardı edilmemeli veya tedavi edilmemelidir. Dünya genelinde neredeyse tüm popülasyonun %20 ila %40'ında görülmektedir, bu yüzden oldukça yaygın bir hastalıktır. Tüm dünyada, sağlık profesyonelleri bu konuya büyük bir hassasiyet ve ilgi göstermektedir.
Yağlı karaciğer hastalığı, genellikle iki metabolik sorunla ilişkilidir. Bunlar obezite ve Tip 2 diyabettir. Yağlı karaciğer hastalığını teşhis etmek için ilk olarak görüntüleme veya karaciğer biyopsisi sonuçlarına bakmamız gerekmektedir. Bunun yanı sıra, kardiyo metabolik kriterler olarak adlandırdığımız 5 kriter bulunmaktadır. Bu kriterlerden en az birinin mevcut olması, yağlı karaciğer hastalığının metabolik hastalıklarla ilişkilendirilmiş tanısını koymamıza yardımcı olur. Bu kriterler arasında açlık kan şekerinin 100 mg/dL'nin üzerinde olması, hemoglobin A1C seviyesinin 5.7'nin üzerinde olması, 2 saatlik tokluk kan şekerinin 140 mg/dL'nin üzerinde olması, tansiyonun 130/85 mm Hg'nin üzerinde olması, trigliserid seviyesinin 150 mg/dL'nin üzerinde olması, vücut kitle indeksinin 25'in üzerinde olması veya erkeklerde bel çevresinin 94 cm'nin üzerinde, kadınlarda ise 80 cm'nin üzerinde olması bulunur. Ayrıca, iyi kolesterol olarak bilinen HDL kolesterolün erkeklerde 40, kadınlarda 50'nin altında olması durumu da bu kriterler arasında yer almaktadır.
Tedavi yaklaşımları risk faktörlerini ortadan kaldırmaya odaklanır. Temelde yaşam tarzı değişiklikleri gereklidir. Kilolu olan bir kişi, ideal kiloya ulaşmalıdır. Yüksek bel çevresine sahip olan bir kişi, ideal bel çevresini hedeflemelidir. Yüksek şeker seviyeleri olan kişiler, şekerlerini kabul edilebilir düzeylere düşürmelidir. Yüksek tansiyonu olan kişiler, normal değerlere ulaşmak için tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri yapmalıdır. Trigliserid seviyeleri yüksek olan kişiler, ilaçlar veya yaşam tarzı değişiklikleri ile kabul edilebilir düzeylere geri çekilmelidir.
FDA tarafından onaylanmış özel bir ilaç karaciğer yağlanması tedavisinde mevcut değildir. Ancak bazı antioksidan içeren takviyeler, pratikte kullanılmaktadır, örneğin E vitamini ve Omega-3 balık yağı gibi. Şeker kontrolü için kullanılan ilaçlar da karaciğer yağlanmasını etkileyebilir. Kilo vermeye yönelik bazı sistemik ilaçlar da seçilmiş vakalarda kullanılabilir. Diyet, basit karbonhidratları ve doymuş yağları kesmeyi içerir ve Akdeniz tipi beslenme önerilir. Son zamanlarda popüler olan ve bilimsel olarak yağlı karaciğer hastalığını gerilettiği gösterilen uzamış açlık veya intermittent fasting gibi beslenme yöntemleri, özellikle hekim ve diyetisyen gözetiminde seçilmiş hastalarda etkili olabilir.
Karaciğer enzimlerinin normal olması, karaciğerde her şeyin yolunda olduğu anlamına gelmez. Bu, yanıltıcı bir yanılgıdır. Bir kişinin kan testlerinde AST ve ALT gibi transaminaz değerleri normal olsa bile, karaciğer hücrelerinde hala inflamasyon ve sirotik süreçlerin devam edebileceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla, karaciğer enzimleri normal olduğunda bile karaciğerin sağlıklı olduğu sonucuna varmak yanlış olabilir.
Prof. Dr. Bülent Yaşar
Gastroenteroloji
Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi
Bilgi ve randevu için 0216 681 30 30 I [ Ссылка ]
#Karaciğer #KaraciğerYağlanması #MedipolÇamlıca #Medipol
Ещё видео!