bu sıralar tuğkan'dan başka bir şey dinlemiyorum. sade, kafa yormayan, güzel melodiler. tuğkan dinlemezken de kitap okurken dinlediğim müzik listemi açıyorum. onu da canım istemiyorsa kitap dinliyorum. şu sıralar farklı müziklere kapalıyım anlayacağınız. biliyorum ki, eğer kendimi zorlarsam en sevdiğim uğraşımdan bile soğurum.

bugün atölyede hocamız çok güzel bir nasihat verdi: "eğer her olumsuzluğa, her hata yapana, her düşüşünüze 'olabilir, herkes yanlış yapar, her şey bir gün ters gidebilir' derseniz üstünüzden büyük bir yük kaldırırsınız. başarılı biri olmak hayatınızda her şeyin olasılığının var olduğunu kabul etmekten geçer." konu keman ve postürdü oysaki, 'nasıl iyi bir kemancı olunur'du. ama o kadar hayatın içinden bir nasihatti ki, bunu sadece başarılı bir kemancı olmakla bağdaştırmak olmazdı.

olabilir. herkes benim doğrularıma uymayabilir, ben doğruma uymayan kişilere yanlış tepkiler gösterebilirim, küsebiliriz, barışabiliriz, birilerinin hayatına girebiliriz, birilerinin hayatından çıkabiliriz.

her zaman dinlediğim müzik bir gün beni yorabilir. bir gün daha çok şefkate ihtiyacım olduğuna düşünüp akşamına yalnız kalmak isteyebilirim.

bazen, sadece bir şeyler olur; ve onunla savaşmak yerine kabullenip bir süreç olarak görmek bizi başrolünü oynadığımız hayatımızda başarılı biri yapar.

bu şarkıyı bir aşk şarkısı olduğu için söylemedim. bir kabulleniş şarkısı olduğu için söyledim. ne diyor nakaratta;

"zamanla alışabilirim, zamanla tanıyabilirim."

evet, zamanla.

güzel dinlemeler.

свернуть