Büyük İskender'in Efsanevi Pers Seferi, On yıldan biraz fazla bir süre içinde, efsanevi fatih Büyük İskender, Pers İmparatorluğunu devirmeyi ve kendi imparatorluğunu kurmayı başardı. Büyük İskender pek çok kişinin hayranlık duyduğu, tartışmasız tarihin en ünlü figürlerinden biridir. MÖ 356 yılında Pella'da doğdu. Bu genç çocuk sadece iyi eğitimli bir orduyu miras almakla kalmadı, aynı zamanda babasının yani antik Yunanistan'ın baş düşmanı Persleri yenme hayalini de miras aldı. İskender'in sadece 13 yıllık efsanevi Pers seferi sırasında, bir imparatorluk düşecek ve yerini İtalya ve Yunanistan'dan Himalayalara kadar uzanan, tüm zamanların en büyük imparatorluklarından biri olan bir imparatorluk kuracaktı. İskender'in İmparatorluğu, 32 yaşındaki hükümdarın zamansız ölümünden kısa bir süre sonra çökerken, İskender'in en büyük mirası olan Helenistik Dünya ayakta kaldı. Granikos Savaşı, Pers seferinin ilk büyük savaşıydı ve Büyük İskender'in yenilgiye ve ölüme en çok yaklaştığı savaştı. Balkanlar ve Yunanistan'daki isyanları bastırdıktan sonra, genç İskender Pers topraklarını işgal etmeye hazırdı. MÖ 334 yılında 40.000 kişilik Makedon ordusu Çanakkale Boğazı’nı geçti ve Pers kontrolündeki Küçük Asya'ya ilerledi. Kralların Kralı 3. Darius, görünüşe göre genç İskender tarafından tehdit edildiğini hissetmedi ve İskender'in efsanevi Truva'ya savaşmadan girmesine izin verdi. Kral, düşmanını durdurma görevini, ordularını Granikos Nehri'nin doğu kıyısında toplayan satraplarına bıraktı. İskender’in planı önce saldırmaktı. Saldırı için sabaha kadar beklemek yerine İskender ilk hamleyi yaptı ve adamlarına nehre ulaştıkları öğleden sonra savaşmalarını emretti. Bu, gözlerinde güneşle savaşmak zorunda oldukları için Persleri dezavantajlı duruma getirdi. Askerlerin tam sayısından emin değiliz, ancak orduların eşit şekilde eşleştiği görülüyor her iki taraftaki ordu mevcudu ortalama 18.000 ila 30.000 bin kişiyi barındırıyordu. Yine de günü kazanan sayılar değil disiplin, uyum ve liderlik olacaktı. İssos Savaşı, Pers ordusunun Granikos'taki yenilgisi, Ahameniş yüksek komutanlığı içinde alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Genç İskender'i hafife aldığını anlayan kral 3. Darius, benzer bir hatayı bir daha yapmamaya karar verdi. MÖ 333 yılının Temmuz ayının ortalarında Ahameniş kralı, güney Anadolu'daki liman kenti İssos yakınlarında muazzam bir kuvvet topladı. Bunu yaparak, Yunan Birliği askerlerini Makedon ana kuvvetinden ayırdı. Büyük İskender, Gordium'dan yeni geçmişti. İletişiminin kesildiğini fark eden İskender, adamlarını sadece iki gün içinde 100 km'yi geçerek yürümeye zorladı. Sonunda İssos'a geldi, ancak sayıca çok daha az olduğunu anladı. Tahminler değişir, ancak İskender'in yaklaşık 40.000 adamı olduğu anlaşılıyor. Buna karşılık, Perslerin en az 100.000 askeri vardı. Yılmayan genç general, ordusuna Pinarus Nehri yakınında konuşlanma emri verdi. İskender süvarilerini kanatlara yerleştirdi ve 6 metre uzunluğundaki sarissa mızraklarıyla donanmış ünlü piyade falankslarını Yunan paralı hoplitlerini alt etmek için kullanmayı planladı. Bunun yerine İskender'in seçkin Yoldaş süvarileri, Pers ordusunun sol tarafını paramparça etti ve Yunan paralı askerlerini kuşatmaya ve doğrudan Darius'u tehdit etmeye başladı. Tire Kuşatması, İskender Pers kralıyla son hesaplaşmasını beklemek zorundaydı. Kendi adını taşıyan birçok şehrin ilki olan Alexandria ad Issum şehrini kurduktan sonra, genç fatih Akdeniz kıyısı boyunca güneye yürüdü ve Fenike liman kentleri Sidon ve Byblos'u direnişle karşılaşmadan aldı. Bölgedeyken İskender, ana Pers deniz üssüne ev sahipliği yapan Tire'de Herakles'e bir fedakarlık yapmak istedi. Şehri ele geçirme hilesinin farkına varan şehir halkı, stratejik önemi olmayan Eski Sur şehrini teklif ederek bunu reddettiler. Bu bir savaş ilanıyla eşdeğerdi ve Tire halkı bunun gayet iyi farkındaydı. Ancak, şehirlerinin herhangi bir saldırıya dayanabileceğinden emindiler. Tireliler kendilerine güveniyorlardı ve öyle olmak için her türlü nedenleri vardı. Kıyıdan yaklaşık 800 metre uzaktaydılar ve onları bir deniz saldırısından koruyacak güçlü bir donanmaya sahiptiler. Gaugamela Savaşı, İskender, Tire'yi aldıktan sonra güneye Mısır'a taşındı. Siwa'daki rahipler Büyük İskender'i Amun-Ra'nın oğlu ve Mısır Firavunu ilan ettiler. İskender ayrıca, daha sonra güçlü Ptolemaios Krallığı'nın başkenti olacak olan şehirlerinin en ünlüsü olan Alexandria ad Aegyptum'u da kurdu. MÖ 331 yılında Mısır'dan ayrılan İskender, Pers seferine devam ederek Mezopotamya'nın derinliklerine, Gaugamela denen bir yere doğru ilerledi. Orada genç fatih, onu Büyük İskender olarak ölümsüzleştirecek kesin bir savaşa girecekti. Büyük İskender'in Efsanevi Pers Seferi hakkında sizler için belgesel niteliğinde detaylı bir içerik hazırladım. İyi seyirler dilerim.

00:00 Büyük İskender'in Efsanevi Pers Seferi
01:24 Granikos Savaşı
05:01 İssos Savaşı
08:04 Tire Kuşatması
11:46 Gaugamela Savaşı

#büyükiskender #persler #persimparatorluğu #tarih #belgesel

свернуть