Türkülerin Doğrusu 1

Kazım Birlik-Aşağıdan Gelir

Yöre: Kelkit
Kaynak: Metin Pala

Aşağıdan gelir bir nazlı güzel
Alıp sinem üste indiremedim
Bir elimde divit birinde kalem
Bir yarin aklını kandıramadım

Aşağıdan gelir allı valalı
Parmakları boğum boğum kınalı
Ne de bir büyüdün gelin olalı
Yolun bizim eve döndüremedim

Aşağıdan gelir Kerem’in yari
Taramış zülfünü vermiş tımarı
Ak göğsün üstünde zemzem pınarı
İçip susuzluğum söndüremedim

Kerem hikayelerinden alınan bu türkü arşivlere eksik ve hatalı olarak geçmiştir.
Burada yer alan şekli ile ilk kez Bekir Karadeniz'in Türküler-Külliyat çalışmasında Kazım Birlik yorumuyla aktarıldı.

* * *

Kerem

Isfahan Şahının oğlu ve asıl adının Ahmet Mırza olduğu kabul edilir. Ancak bazı anlatılarda Erzurumlu Kerem Han olarak da geçer. Türkmenistan anlatılarında ise Kerem Dede ya da Kerem’in asıl adının Mahmut olduğu bilgileri bulunmaktadır.

Kerem’in babasının haznedarlığını yapan Ermeni bir keşişin kızı Aslı ile Kerem arasındaki aşkı anlatan, 1500-1600’lü yıllarda ortaya çıktığı sanılan ‘Kerem ile Aslı’ adlı halk anlatısının kahramanı. Dinleri ayrı olduğundan dolayı bir türlü bir araya gelemeyen 2 gencin öyküsüdür. Ancak yine de bu konuda tam bir kesinlik bulunmamaktadır.

Bu anlatış biçimi temelde aynı olsa da kahramanların konum ve inançları anlatıldığı yere göre farklılık göstermektedir.

Ancak öykünün, 1500’lü yıllarda yaşadığı varsayılan Kerem Dede ya da Aşık Kerem adlı bir aşığın şiirlerinden oluştuğu ihtimali ağır basmaktadır. Aşıkların böylesi hikayeler yaratması ve anlatması geleneğinin yaygınlığından hareketle gerçekliğinden öte anonimleşe-rek bir halk anlatısına dönüşmüş olabileceği açıklanabilir bir durum gibi görünmektedir.

Öykü, Balkan ülkelerinden Orta Asya’ya dek çok geniş bir alanda ve değişik dillerde anlatılır.

1800’lü yıllarda Ermeniceye uyarlanarak birkaç kez yayınlanan Kerem, halk türküleri açısından aşkın ateşini simgeler.

Anadolu’da bilinen bir başka anlatıya göreyse Kerem hikayesi de Karac’oğlan (1606-1689) gibi Halil Abdal adlı aşık tarafından tasnif edildi ve bir gerçekliğe dönüştü. Bazı araştırmacılar tarafından ise Karac’oğlan geleneğinin de temelde Kerem anlatıları ve türkülerin-den ortaya çıktığı varsayılmaktadır.

* * *

Kazım Birlik

1953 yılında Ankara’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamladı.

Küçük yaşlardan beri müzikle ilgilenmesine karşın bağlamaya çalmaya yaklaşık 18 yaşında başladı. Dinlediği ve zaman zaman izlediği bazı bağlama ustalarının yöntemlerini kendine göre yorumlayarak bağlama çalmayı kendi kendine öğrendi. Kimseden ders almamasına karşın 2 yıl gibi kısa bir süreden sonra dönemin ünlü sanatçılarına eşlik etti.

İlk nota ve müziğe ilişkin teoriyi Erdal Kızılçay’dan öğrendi. Kısa sürede bu dalda da kendini geliştirerek ustalaştı. Daha sonra İhsan Öztürk, Musa Eroğlu, Nurettin Dadaloğlu (1933-1999), Bedia Akartürk, Selda, Müslüm Gürses (1953-2013) gibi birçok sanatçıyla çalıştı.

Kazım Birlik bestelerini Türkiye’nin bilinen hemen tüm sanatçıları yorumladı. Bazı besteleri film müziğine dönüştürüldü. Besteleri konservatuarlarda ders konusu olarak işlendi. Ayrıca halk müziği formundaki besteleri en çok yorumlanan sanatçı olma özelliğini taşımaktadır.

Kazım Birlik, birçok radyo ve televizyon programına katıldı, değişik yerlerde konserler verdi, kendi hazırladığı bir televizyon programı sundu. Birçok sanatçıya sahnede eşlik etti, birçok sanatçının müzik yönetmenliğini yaptı.

Bugüne kadar 6 solo albüm çalışması yapan Kazım Birlik, türküler üzerine ayrıntılı çalışmalar yapmakta, ayrıca müzik öğretimi konusunda ders kitapları hazırlamaktadır.

KazimBirlik@gmail.com

* * *

Burada yer alan veriler EskiDevir kanalındaki orijinal link kaynağı belirtilmediği sürece kullanılamaz.
Başka ortamda aktarılacak video ve müziklerde hiçbir değiştirme, kesme ve/ya ekleme yapılamaz.
Bu şartlar yerine getirildikten sonra ve ticari amaç olmaksızın alıntı yapılabilir.
Aksi durum telif ihlali sayılır. Burada kastedilen telif, eserlerin üzerinde bir hak talebi değil, sadece buradaki sunumla ilgilidir.
Eserlerin ticari hakları ilgili özel ve/ya tüzel kişilerin kendilerine aittir. Bir ihtilaf çıkması durumunda kendileriyle veya yasal temsilcileriyle bağlantıya geçilmelidir.

[ Ссылка ]
[ Ссылка ]

свернуть