Vlog Kanalım - [ Ссылка ]
Diğer sosyal medya hesaplarından beni takip edebilisiniz. :)
[ Ссылка ]
[ Ссылка ]...
[ Ссылка ]
[ Ссылка ]
Yusuf 1857 yılında şimdi Bulgaristan’da bulunan Şumnu'nun Karalar köyünde doğdu. Ufacık bir çocukken köyde danalarla boğuşur,ağaç gövdelerine günde 300 elense çekerek çalışırdı.Sonra kispeti ayağına geçirip güreşmeye koyuldu.İlk güreş hocaları babası ve dedesiydi. Ünü önce Deliorman'ı, sonra tüm Osmanlı diyarını kapladı. Er meydanları Koca Yusuf'u, güreş tarihimizin en büyük pehlivanlarından biri olan ve 26 yıl Kırkpınar'ın başpehlivanlığını elinden bırakmayan ünlü Kel Aliço ile güreşi ile tanıdı.1885 yılı Kırkpınar başpehlivanlığı için yapılan güreşte,iki pehlivan hava kararana kadar güreşmiş,7-8 saat süren bu güreşte pehlivanlar yenişememişlerdi.Yakılan kandiller eşliğinde güreş devam ederken Kel Aliço birden güreşi bırakarak Koca Yusuf’u alnından öpmüş ve ‘’ Bu meydan bundan sonra senindir artık. Senin gibi bir pehlivan ortaya çıktıktan sonra gözüm arkada kalmadan ayrılacağım buralardan. Ödül de, başpehlivanlık da senindir. İkisine de güle güle sahip ol. İkisi de sana helal olsun oğul,’’ diyerek Koca Yusuf’u başpehlivan olarak ilan etmiştir.
Bunların içinde dönemin diğer ünlü ve en önemli pehlivanı 18 kez Kırkpınar başpehlivan olmuş Adalı Halil de vardı.Karşılaştığı 115 güreşçiyi yenen Koca Yusuf'u yenebilen tek pehlivanın Kavalalı Çolak Mümin Pehlivan olduğu iddia edilir. 1894 yılında Rami'de yapılan ve Kel Aliço'nun hakem olduğu bir karşılaşmada tartışmalı bir şekilde Hakem Kel Aliço tarafından yenik sayılınca Yusuf güreş hayatında tek yenilgisini almıştır.
Türk güreşinin gelmiş geçmiş en büyük pehlivanı olan Koca Yusuf 1.88 boyunda,144 kilo ağırlığında bir devdi.Ancak lakabını sadece iri gövdesinden değil , gücü, güreşteki becerisi ve ahlakı ile almıştır. Koca Yusuf’u yalnız Türk güreşinde değil, güreş dünyasında da büyük bir zirve yapan olay 1894 yılında Fransız güreşçi Joseph Doublier ile tanışması oldu.Joseph Doublier bir türlü yenemediği ezeli rakibi Sabes’i yenebilecek bir güreşçi aramak için geldiği Türkiye’de Koca Yusuf’u bulmuş ve beraberinde Fransa’ya götürmek için ikna etmeye çalışmıştır. Yusuf, başlangıçta yurtdışına çıkmayı kabul etmediyse de Müslümanların güçlü olduğunu ispat etmenin bir cihat olduğu şeklindeki ulema açıklamaları üzerine ve Padişah Abdülhamit'in de teşvikiyle 1894 yılında Fransa’ya gitti. Fransa’da minder güreşi kurallarını ve greko-romen güreşi öğrendi.İlk maçını Doublier’i yenen Sabes’le yaparak onu yendi.Fransa’da 1897 yılına kadar üç yıl kaldı. Bu dönemde Avrupa’nın önemli güreşçileriyle karşılaştı ve tüm müsabakalarını kazandı.Güreştikleri arasında döneminin önemli güreşçileri Olsen, Pons, Fournier, Gambier, Raul, Rum güreşçi Antonio Pierri ve İngiliz güreşçi Tom Cannon da vardı.Artık Avrupa’da karşısına çıkacak rakip bulamaz hale gelmişti.Bu başarıları nedeniyle Amerika’ya davet edildi.1897 yılında gittiği Amerika’da toplam 33 güreş müsabakası yaparak hepsinden galip ayrıldı.Bu güreşlerinde george bothner, roeber, ewan lewis, dan mcleod, tom jenkins, mccormick, yorgo heraklides'le yaptığı güreşlerin hepsini kazandı.Ve sonunda Şikago’da dünya şampiyonu Evan Lewis’i üst üste iki defa yenerek ve dünya şampiyonu oldu. Yaptığı güreşlerde yenilmemesi ve heybeti dolayısıyla Amerika'da kendisine The Terrible Turk(Korkunç Türk) unvanı verilmiştir.O artık dünya çapında korkunç Türk olarak ünlenmişti.Artık Amerika’da da yenecek başka güreşçi kalmayınca , ülkesine dönmek üzere 21 Mayıs 1898'de Fransız bandıralı La Bourgogne transatlantiği ile yola çıktı.Ne yazık ki bugün "Türk gibi güçlü" sözünün ortaya çıkmasındaki en büyük etkenlerden biri olan cihan pehlivanı Koca Yusuf’un bir mezarı bile bulunmamaktadır.
