Yıllardır televizyonda, sinemada, radyoda, reklamlarda ya da bir yabancı yapımın Türkçe
dublajında duyduğumuz, gördüğümüz Çetin Tekindor… Gerek insanı
kendinden geçiren karizmadaki ses tonu gerekse oyunculuğu ile yıllardır gönlümüzün bir
köşesinde oturur sessiz sedasız.
60’larda tiyatro ile başlayan oyunculuk hayatı 70’lerde profesyonel sahnelere ve
televizyonlara, 80lerde ise sinemaya taşındı… Ünlü yönetmen Yücel Erten’den bulaşan
tiyatro mikrobu bir an olsun bırakmamıştı yakasını…
Âşık olduğu tiyatroya ilk adım attığında sadece txt’lerdeki parantez içlerini okuyan o adam,
şimdi tiyatronun babası olmuştu. Aynı zamanda sinemada da ödüllü işlere imza atmış,
televizyonda ise aranan yüz olmayı başarmıştı.
Şimdilerde Yalı Çapkını dizisinde canlandırdığı Halis Ağa rolüyle konuşuluyor. Bu kadar karizmatik ve
başarılı bir tiyatrocunun nasıl olup da klişelerle, kadını aşağılayan repliklerle dolu bir dizide
oynamadığına anlam vermeye çalışıyor. Aslında bunun nedeni oldukça açık.
Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir gibi yeni oyuncuların kendilerini bu camiaya kabul ettirmesi
için böyle işlere ihtiyacı var. Ancak Çetin Tekindor’un kazandığı başarılar ve serveti kendisine yaşamı
boyunca yeter.
Peki, onun Yılan Hikâyesi’nden sonra ekranlara tekrar bir ağa rolüyle gelmesinin nedeni aslında ne
olabilir?
Şöhret mi yoksa tamamen duygusal mı?
![](https://i.ytimg.com/vi/TeAXq4MZPiU/maxresdefault.jpg)