Nazi Almanyası II. Dünya Savaşı'nda Hitler'in doktrinleriyle hareket ediyordu. Hitler'e göre ideal bir Alman tipi vardı; Sağlıklı, güçlü, sarışın ve mavi gözlü.. Bu idealde olmayan insanların yaşamasına gerek yoktu. En başta Yahudiler olmak üzere, çingeneler, engelliler, eşcinseller ve savaş esirleri toplama kamplarına götürülüp çalıştırılıyorlardı. Daha sonra da gaz odalarında zehirlenip krematoryumlarda yakılıyorlardı. Polonya'nın güneyindeki Auschwitz Toplama Kampı'nı açıldığı 1947 yılından bu yana şimdiye kadar 49 milyondan fazla insan ziyaret etti. Normal koşullarda her yıl tüm dünyadan iki milyondan fazla ziyaretçi buraya geliyor. Pandemi sırasında ise 500 bine düştü. Krakow'un 50 kilometre batısında Oświęcim kenti önlerinde 1945'e kadar Nasyonal Sosyalizm'in dev bir alana kurduğu toplama kampı yer alıyordu. Günümüzde ise burada bir devlet müzesi ve anma merkezi bulunuyor.
Nazilerin merkezi imha kampı olan Auschwitz, üç ana kampın yanı sıra farklı büyüklükteki yan ve dış kamplardan oluşan akıl almaz büyüklükteki bir sistematik imha makinesiydi. Sadece Auschwitz'deki ana kampın görülebildiği müze ile Auschwitz-Birkenau Anma Merkezi yaklaşık 191 hektarlık bir alana yayılıyor. Adı Nazilerin toplama kampıyla tüm dünyada bilinir olmadan önce Auschwitz (Lehçe: Oświęcim), bir dönem Avusturyalıların egemenlik sahasında yer aldı; Bohemya Krallığı'na bağlı bir düklük olduktan sonra Prusya'nın ve daha sonra da Polonya Krallığı'nın yönetimine girdi. Belgelerde Oświęcim adlı bir yere ilk kez 1200 yılı civarında rastlanır. 1348 yılında Kutsal Roma İmparoturluğu'na katılan kentte Almanca o yıl resmi dil kabul edildi.
1900 yılında bir tren istasyonunun kurulduğu Oświęcim'de ekonomik canlanma da bu yıllarda başladı. Kent, Birinci Dünya Savaşı sonunda yeniden Polonya'nın bir parçası oldu. Yukarı Silezya ve Bohemya'daki sanayi bölgelerinde bulunan çok sayıdaki mevsimlik işçinin barınma sorununu çözmek için binalar ve ahşap barakalar inşa edildi. Bu binalar daha sonra Nazilerin Auschwitz toplama kampına dönüşecekti. Eylül 1939'da İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasından hemen sonra Oświęcim, Alman ordularınca işgal edildi ve Alman İmparatorluğu'na bağlandı. 1940'ta Heinrich Himmler komutasında SS (Nasyonal Sosyalistlerin seçkin kadrolarından oluşan paramiliter örgütü) bölgeyi hızlı bir biçimde, zahmetli bir inşaat çalışmasına girişmeden toplama kampına dönüştürdü. Auschwitz Ana Kampı (Stammlager Auschwitz I) bu şekilde kurulur. Daha sonra buna çok daha geniş bir alana yayılan Auschwitz-Birkenau İmha Kampı (Auschwitz II) eklendi.
İkinci Dünya Savaşı öncesinde Oświęcim'in 12 bin sakininin hemen hemen yarısı Yahudiydi. Yahudi nüfus göçle birlikte bir hayli artmıştı; bölgedeki Alman kökenlilerin sayısı ise önemsiz sayılabilecek kadar azdı. Hitler'in ordularının 1 Eylül 1939 tarihinde Polonya'ya saldırması ve ülkenin askeri işgaliyle birlikte bu durum çarpıcı bir biçimde değişti. Yahudiler, Nazi rejiminin peşine düştüğü diğer kesimler gibi ya gettolarda tecrit edildi ya da zorunlu çalışma için sürgüne yollandı. Oświęcim'de kalan Polonyalı Yahudiler başlarda tarihi kent merkezinden kopuk bir biçimde sıkış tıkış yaşadı. 1940'tan itibaren birçoğu SS tarafından ya toplama kampının inşasında çalışmaya zorlandı ya da çalışmak için ülkenin başka bölgelerine gönderildi. Kalan az sayıdakiler 1942'de Auschwitz'de öldürüldü.
Oświęcim kenti Naziler açısından stratejik açıdan elverişli bir mevkide, bir demiryolu düğüm noktasında bulunuyordu. Prag ve Viyana'dan gelen güney demiryolu hatları; Berlin, Varşova ve Silezya'nın kuzey sanayi bölgelerinden gelen hatlarla burada buluşuyordu. SS yönetiminin planlama kurulları ve Berlin'deki Reich Güvenlik Baş Dairesi, 1937 öncesinde Almanya egemenlik sahasını ifade eden "eski imparatorluk" bölgelerinden kitlesel nakliyeler için burası aranan tüm özelliklere sahipti. Sürgün edilenlerin tren yoluyla sorunsuz bir biçimde imha kampına taşınmasından sorumlu olan kişi Adolf Eichmann'dı. Berlin'de 20 Ocak 1942 tarihinde düzenlenen Wannsee Konferansı için gerekli olan evrakları da o hazırladı. Reich Güvenlik Baş Dairesi ve Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi istihbarat servisi şefi Reinhard Heydrich'in daveti üzerine Wannsee'deki büyük villada gerçekleşen toplantıya SS ve NSDAP'nin önde gelen fonksiyonerleri katıldı. "Avrupa'da Yahudi Sorununun Nihai Çözümü" adlı cinayet planı bu toplantıda kararlaştırıldı. Toplantı tutanaklarında tüm Avrupa ülkelerinden Yahudilerin demiryoluyla tehcir edileceği kaydedildi.
Auschwitz, (1933 yılında kurulan ilk toplama kampı olan) Dachau, Sachsenhausen, Buchenwald, Flossenbürg, Mauthausen ve Ravensbrück'ün ardından Nazilerin kurduğu yedinci ancak bunlar arasında açık ara en büyük toplama kampıydı. Ana kamp (Auschwitz I), krematoryumların olduğu dev imha kampı Birkenau (Auschwitz II) ve küçük dış kampların yanı sıra Buna ve Monowitz çalışma kampları bu komplekse dahildi.
Instagram.com/gezencan
Twitter.com/gezencan
Facebook.com/dunyayigezencan
Nazi Toplama Kampı AUSCHWITZ'e Girdim! 🇵🇱
Теги
dünyasavaşalmanyapolonyayahudiçingenegypsyjewjewishHebrewtürkçesoykırımİngilizcealmancapolishlehçePolandkrakowauschwitzbirkenaubarakaölücesetçıplakbedenkrematoryumgazodasızyklonbilimdoktorMengeleWitoldpileckikahramanpolonyalıistihbarataskerkomutannazisssubayrudolfhössheinrichhimmlergoebbelsAdolfhitleryakıldıöldürüldükatledildiçocukkadıngençyaşlımahkumisrailantisemitizmrussovyetdoğuturugezgingezentuvaletvahşetmutlakaizlemelisin