KIRKÇEŞME SULARI Belgrad ormanlarından toplanarak İstanbul’a su getiren tesislerin genel adı. Kırkçeşme water system includes 55,374 m of conduit lines, with 33 aqueducts
Kanûnî bir gün av maksadıyla Kâğıthane civarında gezinirken eski bir su yolundan sızan suları görerek o civardan İstanbul’a su getirmenin mümkün olup olmadığını araştırmaya başlar, incelemek üzere de Mimar Sinan’ı görevlendirir. Mimar Sinan, Belgrad ormanından gelen suları ve dereleri inceler, bunların İstanbul’a getirilmesinin mümkün olduğunu padişaha arzeder. Sonuçta 1554 yılında yapımına başlanan Kırkçeşme tesisleri 1563’ten önce bitirilir. 20 Eylül 1563’teki sel felâketinden yıkılan kemerler onarılarak 1564 yılında tesis tekrar hizmete girer. Kırkçeşme sularının şehre gelişi yani isâle hattı esas itibariyle iki koldan teşekkül eder. Bunlardan suyu en bol olanı Kâğıthane deresinin kollarından Kirazlı, Topuz ve Paşa derelerinden su alan doğu kolu, diğeri yine Kâğıthane deresinin biraz daha memba tarafında bulunan Ayvat deresi, Orta dere ve Bakraç deresinden su alan batı koludur. Bu iki koldan gelen sular Kemerburgaz’ın güneybatısındaki başhavuzda birleşir ve ana isâle galerisine girerek Moğlova Kemeri yardımıyla Alibey deresini geçtikten sonra Cebeciköy deresinden gelen bir kolu da alıp güneye doğru devam eder. Kırkçeşme tesislerinin isâle hatlarının surlar dışında kalan bölümü 425 yıldan beri sürekli çalışmaktadır ve yapılan onarımlar sayesinde halen oldukça iyi durumdadır. Katmaların isâlelerinin bağlantıları hesaba katılmayacak olursa Sinan tarafından savaklara (Eğrikapı Maksemi) kadar yapılan doğu kolu galerileri 13,992 m., batı kolu galerileri 11,592 m., cebeci kolu galerileri 4490 m., başhavuzdan savaklara kadar olan galeriler ve Küçükköy’deki yahudi katması 25,300 m. olmak üzere bütün isâle galerilerinin toplam uzunluğu 55,374 metredir. Kırkçeşme tesislerinin galerileri her yerde yaklaşık 55 × 175 cm. ölçüsündedir. Galerilerin üstleri tuğla veya taşla yarım daire şeklindeki tonozlarla kapatılmıştır. 20-40 m. arasında muayene bacaları bulunmaktadır. İsâle hattında 55,374 m. uzunluğundaki galerilerin dışında 570 adet katmaya ait isâle kolları ile şehir içi galerileri ve dağıtım şebekesi bu hesaba dahil değildir. Kırkçeşme tesisinde irili ufaklı otuz üç adet su kemeri yapılmıştır. Bunların çoğu küçük olup bir gözlüdür, beş tanesi ise âbide niteliğinde yapılardır. Sonradan inşa edilen bentler doğu kolu üzerindeki Karanlık Bent, Büyük Bent ve Kirazlı Bent ile batı kolu üzerindeki Ayvat Bendi’dir. Kırkçeşme isâlesindeki âbide su kemerleri doğu kolunda Kovukkemer, Paşa Kemeri, batı kolunda Uzunkemer, iki kol birleştikten sonra, yani başhavuzdan sonra Moğlova Kemeri ile Güzelcekemer’dir (Gözlücekemer). Kırkçeşme tesisleri içerisinde iki veya üç katlı, çok gözlü beş âbidevî kemer vardır. Bunların içinde gerek mühendislik gerekse mimarlık bakımından en önemlisi Moğlova Kemeri’dir (Muallakkemer) (bk. MOĞLOVA KEMERİ). İkinci olarak görülen Uzunkemer, Kırkçeşme tesislerinin batı kolu üzerinde bulunan 711 m. uzunluğunda ve iki katlı şekliyle tesisin en büyük yapısıdır. Üst katta elli, alt katta kırk yedi kemer vardır. Kemerler suyun giriş yönünden itibaren birden başlamak üzere elliye kadar numaralanmıştır. Su galerisi kemerin en üstünden geçer. Gözlücekemer (Cebeciköy Kemeri), Kovukkemer de âbidevî kemerlerdendir ve bu kemerin bir bölümünün Roma devrinden kalmış olması ihtimali büyüktür. Kırkçeşme tesislerinin en önemli dört kemerinden biri olan Kovukkemer’in adı tezkirelerde geçmez. Ancak Mimar Sinan tarafından yapıldığı bildirilen kemerler arasında, “Evvel bent kemeridir, su yolu başına karib yerdedir” denilen kemerin Kovukkemer olması kuvvetle muhtemeldir. bugün Büyük Bent diye anılan bent de aynı yerdedir. Kırkçeşme tesisleri arasında menşe belirlenmesinde güçlük çekilen Kemer yalnız Kovukkemer’dir. İki katlı kemerlerden sonuncusu olan Paşa Kemeri’nin daha sonra inşa edildiği ve Mimar Sinan ile ilişkisi olmadığı söylenirse de Sinan tarafından 1563-64 yılında yapıldığı bulunan arşiv belgelerine göre kesindir. Bu kemerlerin dışındaki tek katlı önemli kemerler de şunlardır: Develioğlu Kemeri (195 m.), Alacahamam Kemeri (32,5 m.), Çaşnigîr Kemeri (44,70 m.), Karakemer (61,20 m.), Balıklıkemer (125 m.) ve Vâlide Kemeri (38,80 m.). Bunların en önemlisi Edirnekapı Maksemi’dir. Eyüp’teki yerlere su vermek için sonradan Eyüp Kubbesi de yapılmıştır. Eğrikapı Kubbesi’ne gelen ana galerinin bir kolu Tezgâhçılar Kubbesi’ne, diğeri Sulukule Kubbesi üzerinden Haseki ve Yedikule’ye gider. Tezgâhçılar Kubbesi’nden galeri yine iki kola ayrılır; biri Tahtakale’ye, diğeri Gedikpaşa, Sultanahmet’ten Ayasofya Kubbesi’ne ulaşır. Ana galeriden ve sondaki kubbelerden künklerle şehre su dağıtılır. Bu arada küçük taksim yerleri, su kuleleri ve kuyularla 580 çeşmeye su verilir. Mimar Sinan devrinde Kırkçeşme’den beslenen çeşmelerin sayısı 300 kadardır.
Ещё видео!