Yunus Dönertaş... Namı diğer kafası güzel adam. Aslen Ispartalı olan yunus 1979 yılında tekirdağ ın çerkezköy ilçesinde dünyaya geldi. Sorunları vardı ancak yüzüde gülücükler hiç eksik olmazdı. 2012 de babasını kaybetti bu onu oldukça sarsttı. Ailesiyle ile sorunları vardı bu yüzden defalarca sokaklarda kaldı. Sıklıkla beyoğlunda istikla caddesi çevreisnde metruk yerlerde sürdürürdü hayatını. Oranın insanları onu tanır ve severdi. Güzel hikayeler anlatırdı etrafında biriken insanlara. 2017 yılında bir tesadüf eseri sarı mikrofon isimli youtube kanalı onunla bir röprtaj yaptı. Mekan yine istiklal caddesinin köşe yerlerinden biriydi. Anlattığı ilginç hikayeyle sosyal medya da birden fenomen oldu. Ama kafamız nasıl güzel sözleriyle hafızalara kazındı. Sıkı bir beşiktaş taraftarı olan yunus ilk röportajından sonra sık sık youtube kanallarının konuğu oldu. Hatta biplaytv kanalında ertem şener in konuğu bile olmuş anlattıklarıyla izleyenleri kahkahaya boğmuştu. hiçbir teşevizyon kanalına da parayla konuk olmadı. Ertem şener e parayla gelmiyorum benim için samimiyet yeter demişti. aşk mı para mı sorusuna ise ikisi de değil huzr cevabını vermiş. Huzurlu olmadığını ve huzur aradığını dile getirip birazcık üzmüştü izleyenlerini. Şöyle dmeilşti: cebimde 3 lira varsa hepsini veririm. ben sokakta yaşamaya alışkınım ama o adam sokakta nasıl yaşanacağını bilmez o yüzden üzülür veririm. zor duruma düşmesin diye. ben sistemi biliyorum. bedava tuvalaet nerede var bedava su nerede var karnımı nerede doyururum bilirim ama o alışkın değil bilemez. ne yapoacaksın vereceksin parayı altına mı yapsın adam. iyi ki de sokaklara düştüm ailevi sebepler olduğu için neden sokakta yaşadığımı anlatmayacağım ama sokaklara düşünce doğruyu gördüm. Sokaklarda aç birini görünce gider ekmeğimizi hemen veririz zaten. sirkeci park palas bizim mekanımız. oralarda yatarız. video patlamış benim haberim yok. tabi telefon yok internet yok. birgün ytolda yürüyorum biri başka diye bağırıyor bana tabi ben dikkate almıyorum kim bana başkan der ki akılam gelmedi bana seslendiği. tuttu kolumdan telefonu açtı beni bana izletiyor. kamile bak :) yolun düşerse uğra yanımıza dedi ve gitti. elimde sihirli değnek bile olsa birşeyleri değiştirecek gücüm yok. hayalim yok artık umudum yok. çıktı gitti benden.(video) Kalbi güzeldi belli ki çünkü sokakta yaşamasını bile kendi eşekliği olarka belirtmişti. Yeğenlerine çok bağlıydı. dayı olmak onun için çok özel bir duyguydu. İşte 2021 yılının mayıs ayında yeğenlerini ziyaret etmek için gelibolu daki kız kardelinin yanına gitti. 2 ay onun yanında kaldı. Günlerden birgün parkta uyuya kalmıştı güneşten ellerinden kollarında yanıklar oluşmuştu. Doktorun zamanla zamanla iyileşir demesiyle temmuz ayında kardeşinin yanından ayrılmaua karar verdi. İşte o ayrılış son ayrılışı oldu. o günden sonra ondan kimse haber dahi alamadı. ilerleyen sğreçte kız kardeşi gelibolu da kayıp müracatında bulundu. 3 ay sonra kız kardeşine savcılıktan cevap geldi ve abisinin bulunamadığını söyledi. ardan günler haftalar hatta aylar geçmişti. ancak yunustan hiçbir haber yoktu. bir dönem ametem de yattığı için orada olduğunu düşündüler ama orada da değildi. Günlerden birgün çorlu zafer mahallesindeki tema piknik alanında koyun otlatan bir çoban kafatası ve insan kemikleri gördü. vakit kaybetmeden hemen polise haber verdi. İhbarın ardından olay yerine gelip, inceleme yapan ekipler, insana ait olduğu belirtilen kafatası ve 3 kemiğin yanında iç çamaşırı da buldu.. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kafatası ve kemikler, inceleme için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri de kayıp başvurusu yapılan kişiler ile ilgili çalışma başlattı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılan inceleme sonuçlandı. Kentte kayıp kişilerin ailelerinden alınan DNA örnekleri ile kemikler eşleştirildi. Kemiklerin, 15 Temmuz 2021'de kayıp başvurusu yapılan Yunus Dönertaş'a ait olduğu tespit edildi. Dönertaş'a ait kemik parçaları, İstanbul'un Silivri ilçesine bağlı Büyükçavuşlu Mahallesi'ndeki aile mezarlığında defnedildi. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kez Dönertaş'ın ölümüyle ilgili soruşturma başlattı. Gelibolu'dan sonra kardeşinin pansuman için Çorlu Devlet Hastanesi'ne gittiğini öğrendiğini belirten kardeş Dönertaş, "Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na kayıp başvurusu yaptığım sırada telefonum çaldı, açamadım. Sonra beni arayan numarayı tekrar aradım. Polis olduğunu, kardeşimin kafasında yaralar olup olmadığını, nerede ameliyat olduğu gibi sorular sorunca polis merkezine gittim. Akşam da haberleri taradım, haberi görünce olayı anladım. Kayıp arayan savcıya da ifade verdim. İstanbul'da kayıp büroya gidip, fotoğraflara baktım. Sargı bezlerinden onun olduğunu anladım.
![](https://i.ytimg.com/vi/VJ1AecwOkb0/maxresdefault.jpg)