Büyük İskender ve Makedonya Krallığı, Makedonya, Balkanlar ile Yunanistan yarımadası arasında yer alır. Dorlar arasında Makednon ethnos olarak bilinen Makedonların kökenleri kesin olarak bilinmemektedir. Herodotos’a göre Makedonlar bir Yunan kabilesidir, tarihçi Polybios da Yunanlar ve Makedonyalıların aynı ırktan olduğunu yazmaktadır. Makedonyalıların krallığı feodal nitelikte bir krallık olup kral hem en yüksek idare amiri, hem baş komutan, baş rahip ve baş yargıçtı. Makedonya taht kavgaları yüzünden zaman zaman sarsılsa da gelişip büyümeye devam ediyordu. Bilinen ilk Makedonya kralı MÖ 7. Yy’da yaşamış olduğu düşünülen I. Perdikkas’tır. II. Philippos Dönemi’ne kadar Makedonya,Yukarı Makedonya’daki yarı bağımsız kabilelerle, Illyrialılarla, Trakyadaki Odryslerle, Khalkidike’deki Yunan kentleriyle, Perslerle, Atina ve Spartalılarla mücadele etmişti. MÖ 399-359 yılları arasında görülen bir kargaşadan sonra Amyntas’ın oğlu II. Philippos Makedonya tahtına geçmiş ve Makedonya’yı büyük bir krallık haline getirmiştir. Yunan kent devletleri birbirleriyle sürekli mücadele içinde olsalar da ortak düşmanları Perslere karşı birleşmemin zamanının geldiğini düşünüyorlardı. Panhellenizm yani Yunan birliği düşüncesinin doğmasıyla söz konusu birliği sağlayacak önder arayışı da başlamıştı. Atinalı hatip Isokrates, MÖ 346’da Makedon Kralı II. Philippos’a açık mektup yazarak Yunan kentleri arasında birlik sağlanarak onun komutasında Pers seferi düzenlenmesini istemişti. II. Philippos tahta geçer geçmez, ülkeyi siyasi, ekonomik ve askeri bakımdan güçlü bir duruma getirmişti. Profesyonel bir ordu kurarak, mancınıklar kuşatma araçları gibi savaş makineleri geliştirdi, kanatlara önem veren bir savaş planı stratejisi geliştirdi. MÖ 337 yılında II. Philippos’un başkanlık ettiği kongre Korinthos’ta toplandı. Burada alınan kararlar gereğince, Yunanlar bir “Hellen Birliği” oluşturdular. Siyasi ve askeri nitelikli bu birlik toplantı yerinden dolayı Korinthos Birliği olarak adlandırılmıştı. Makedonya Kralı II. Philippos, üye kentlerin delegelerinden oluşan ve synhedrion adını taşıyan bir meclis tarafından yönetilecek birliğin hegemonu yani önderi seçilmişti. Ve Perslere karşı sefer kararı alınmıştı. Fakat bir süre sonra II. Philippos’un, kızının düğün töreninde öldürülmesiyle Pers seferi hazırlıkları yarım kalmıştı. Babası öldüğünde 20 yaşında olan İskender ordu meclisi tarafından hemen kral ilan edildi. III. Aleksandros çok geçmeden babasının yapmak istediklerini gerçekleştirmek için hazırlıklara başladı. Korinthos Birliği’nin hegemonu seçildi. Fakat İskender hedefi büyüterek sadece Anadolu’daki kentleri Pers boyunduruğundan kurtarıp Pers tehlikesini bertaraf etmek değil Pers İmparatorluğunu tamamen ortadan kaldırmak istemiştir. Büyük İskender’in Pers seferine çıktığı MÖ 334 yılından Mısır’daki son Hellenistik Krallık olan Ptolemaiosların Actium Savaşı sonrası tarih sahnesinden silindikleri MÖ 30 yılları arasındaki yaklaşık 300 yıllık döneme “Hellenistik Çağ” adı verilmektedir. Makedonya kralı II. Philippos ile kraliçe Epeiroslu Olympias’ın oğlu olan III. Aleksandros 14 yaşındayken Aristoteles’ten felsefe ve siyaset bilimi dersleri almaya başlamıştı. Yunan edebiyatını çok iyi bildiği Homeros destanlarını, Euripides’in dramalarını ezbere bildiği söylenir. Genç yaşta tahta geçmiş olmasına rağmen büyük bir komutan, zeki ve ileri görüşlü bir kişiydi. Büyük İskender bir süre Makedonya ve Yunanistan’daki meselelerle ve iç karışıklıklarla uğraştıktan sonra aralarında okçuların da bulunduğu 30 bin piyade ve 5 binden fazla süvari’den oluşan bir ordu ile Hellespontos’a yöneldi. İskender MÖ 334 yılı baharında Anadolu’ya geçmiştir. İlk iş olarak Ilion kentini ziyaret etti, tanrıça Athena’ya kurbanlar sunarak Troia Savaşı’ndan arta kalan adak silahlarından bazılarını aldığı, kendi silahlarını bıraktığı söylenmektedir. Troia kralı Priamos’un, Troia Savaşı kahramanlarından Protosilaos, Akhilleus, Aias gibi kimselerin mezarlarını ziyaret ettiği, kurbanlar kestiği antik kaynaklardan bilinmektedir. Böylece Homeros’un Ilyada destanının ana konusunu oluşturan Troia Savaşı kahramanlarına karşı saygısını dile getirmiş oluyordu. Artık Ege Denizi’nin iki yakasındaki Yunanları birleştirmek tek vücut olarak görmek istiyordu. Bu düşüncenin etkisiyle ilk iş olarak Anadolu’daki Yunanca konuşan Yunan kültürünün etkisi altındaki kentleri Pers boyunduruğundan kurtarmayı hedefliyordu. Perslerle ilk karşılaşma Granikos Irmağı kıyısında gerçekleşti. İskender ordusunun asıl vurucu gücünü ağır silahlı piyadelerden oluşan phalanks oluşturuyordu. Babası II. Philippos tarafından da kullanılmış olan ve sarissa adını taşıyan uzun mızraklı hoplitlerden oluşan Makedonya phalanksı hızlı ve hareket yeteneğinin yüksek olmasından dolayı hantal Pers güçleri karşısında kolaylıkla zafere ulaşabiliyordu. Büyük İskender ve Makedonya Krallığı hakkında sizler için detaylı bir çalışma hazırladım. Emeklerimin karşılığı için abone olmanızı ve videoyu beğenemenizi sizlerden rica ediyorum.
Büyük İskender ve Makedonya Krallığı
Теги
Adım Adım Tarihmakedonya krallığıbüyük iskendermakedonya kralı büyük iskendermakedonya kralı 2. philipmakedonya krallarımakedon kralı büyük iskenderbüyük iskender belgeselimakedonya krallığı belgeselibüyük iskender ölümübüyük iskender kimdirbüyük iskender savaş taktiğibüyük iskender hayatımakedon imparatorluğumakedonlarmakedon pers savaşlarıbüyük iskender savaşlarıiskender imparatorluğutarihbelgeselbüyük iskender ve makedonya krallığı