#emelozugur #oytunerbaş #evrimkeklik #andropoz #dna #sperm
1:25
📌 Kısa boylular uzun yaşar çünkü ?
6:50
📌 Kullandığım bu iki etken madde sayesinde genç kalmayı başarıyorum !
10:05
📌 Evli erkekler daha uzun yaşıyor !
Evli kadınladaysa depresyon oranı daha yüksek !
11:50
📌 Erkekler andropoza girince kadınlaşırlar!
19:31
📌 Maç sonrası kalp krizi geçirme riski artar sebebi testesterondur!
22:10
📌 Doğada hiç ölmeyen canlılar var !
İnsanda da yaşlanmayı geriye saran dörtgen var !
26:06
📌 Saç telinizden ya da tükürüğünüzden sperm ya da yumurta yapılabiliyor!
29:00
📌 Maymunlar cehennemi gerçek oluyor !
İlk maymun insan dokuz Kasım’da üretildi!
33:23
📌 İnsandaki konuşma geni doğal olarak ortaya çıkmamıştır !
Bir müdahalenin sonucudur!
Bilim, insan yaşamının sırlarını çözmeye devam ediyor ve bu süreçte bazı şaşırtıcı bulgular ortaya çıkıyor. Örneğin, fiziksel özelliklerimizin yaşam süremizi nasıl etkileyebileceği üzerine yapılan araştırmalar, boyun ve genel sağlık arasında ilginç bağlantılar gösteriyor. Fiziksel boyutların, metabolizma hızı ve kalp sağlığı üzerinde etkileri olduğu biliniyor. Bu, daha küçük boyutlu canlıların bazı durumlarda daha uzun yaşayabileceği teorisine yol açıyor. Tıp Doktoru Prof. Dr. Oytun Erbaş "Kısa boylular daha uzun yaşar" diyor. Peki kısa boylular neden daha uzun yaşarlar. Bunun sebebi nedir?
Yaşam tarzı seçimleri de ömrümüzü etkileyen önemli faktörler arasında yer alıyor. Örneğin, sosyal ilişkiler ve evlilik, sağlık üzerinde derin etkiler yaratabiliyor. İstatistiksel olarak, evli erkeklerin daha uzun yaşadığı gözlemlenmişken, evli kadınlar arasında bazı durumlarda artan stres ve depresyon oranları gözlemleniyor. Bu durum, sosyal yapıların ve cinsiyet rollerinin sağlık üzerindeki karmaşık etkilerini gösteriyor.
İnsan vücudu, yaşamın farklı evrelerinde çeşitli değişimlerden geçer. Erkeklerde yaşla birlikte görülen hormonal değişiklikler, bazen "andropoz" olarak adlandırılır. Bu dönemde testosteron seviyelerindeki değişiklikler, hem fiziksel hem de duygusal etkiler yaratabilir. Bu hormonal değişimler, bazı durumlarda erkeklerin davranış ve duygusal tepkilerinde değişikliklere yol açabilir. Oytun Erbaş bu konuyla alakalı "Erkekler andropoza girince kadınlaşırlar" diyerek bir çok erkeğin tepkisini çekebilecek bir söylemde bulunuyor. Peki bu söyleminin altyapısı var mı? Bir akademik çalışmanın karşılığı mı yoksa kendi düşüncesi mi?
Spor etkinlikleri sırasında ve sonrasında yaşanan duygusal yoğunluk, fizyolojik tepkileri tetikleyebilir. Özellikle yoğun ve rekabetçi spor müsabakaları, kalp krizi riskini artırabilir. Bu durum, hem fiziksel stres hem de hormonal değişikliklerle ilişkilendirilmiştir. Testosteronun bu tür olaylarda önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.
Doğanın sırlarından biri de bazı canlıların olağanüstü yaşam süreleri veya biyolojik ölümsüzlüğe yakın özellikler göstermesidir. Bu canlılar, yaşlanma sürecini tersine çevirebilir veya tamamen durdurabilir, bu da bilim insanlarının insan yaşlanması üzerine çalışmalarında ilham kaynağı olmuştur.
Genetik ve biyoteknoloji alanındaki ilerlemeler, insan yaşamının temel yapı taşlarını anlamamızı sağlıyor. Örneğin, insan vücudundaki belirli hücrelerin, genetik bilgiyi yeniden programlayarak farklı hücre türlerine dönüştürülebileceği keşfedilmiştir. Bu, saç veya tükürük örneklerinden alınan hücrelerin, üreme hücrelerine dönüştürülebileceği anlamına gelir.
Bilim kurgu filmlerinden alınmış gibi görünen bazı senaryolar, modern bilimin sınırlarını zorlamaktadır. Örneğin, insan ve hayvan genlerinin birleştirilmesi, etik ve bilimsel tartışmaları beraberinde getiriyor. Bu tür çalışmalar, genetik ve evrimsel biyolojinin karmaşıklığını ve potansiyelini gözler önüne seriyor. Oytun Erbaş'a göre Maymunlar cehennemi gerçek oluyor ! İlk maymun insan dokuz Kasım’da üretildi! Bu üretimin laboratuvarlarda olduğunu söyleyen Oytun Hoca bu konuyla alakalı detaylı bilgiler veriyor.
İnsanın konuşma yeteneği, sonradan gelişmiştir. Araştırmalar, bu yeteneğin sadece doğal evrimsel süreçlerle açıklanamayabileceğini gösteriyor. Genetik müdahaleler ve doğal olmayan evrimsel adımlar, insanın dil yeteneğinin gelişiminde rol oynamış olabilir.
Bugünkü konuğumuz Prof. Dr. Oytun Erbaş ile çok ilginç konulara değindik. Daha önce hiç bahsedilmeyen yeni araştırmalarla Oytun Hoca karşımızda, iyi seyirler.
![](https://i.ytimg.com/vi/ZE1bckRcsi4/maxresdefault.jpg)