#Hakkari'nin Çukurca ilçesinde Ayşe ve Reşit Korkmaz çifti, arıların daha sağlıklı ortamda kaliteli bal üretmesi amacıyla söğüt dalından sepet örüyor.
Korkmaz çifti günümüzde nadir uygulanan bu yöntemle hem bal üretip para kazanıyorlar hem de günümüzde çok da yaygın olmayan karakovan sepetçiliği geleneğini sürdürüyor.
Kent merkezinde 70 kilometre uzakta bulunan Narlı köyünde arıcılık ile uğraşan Ayşe Korkmaz ve eşi Reşit Korkmaz, söğüt dallarıyla karakovan sepeti üretiyorlar.
Arıcılıkta modern kovanların kullanılmaya başlanmasına rağmen geleneksel yöntemlerden olan ve nadir kullanılan kara kovan sepetleri ören çift çok eskilere dayanan bu arıcılık yöntemini yaşatmaya çalışıyor.
Sepet kovanda bal üretmek için özel bir çaba gösteren çift, söğüt dallarından ördükleri sepetleri bir süre güneşte kuruttuktan sonra kül ve hayvan dışkısıyla sıvayıp iyice kuruttuktan sonra içlerine arılarını yerleştiriyor.
Arıcılık konusunda eşine yardımcı olan Ayşe Korkmaz, yaptıkları işle ilgili Kürtçe konuşarak şunları söyledi. “Narlı köyünde yaşıyorum. Çiftçilikle uğraştığını köyde arıcılığın dışında çiftçilik ile uğraşıyoruz. Pirinç, Buğday ekiyoruz. Arı yetiştiriciliğini yapıyorum bunun yanından ev işleri ile de uğraşıyorum. Ev işlerimi bitirdiğim zaman eşime karakovan sepetini yapma konusundan yardımcı oluyorum. Kendimiz arıcılık ile uğraştığımız için bu sepetleri biz arılarımız için kullanıyoruz ihtiyaç fazlasını da satıyoruz.
Emekli olup köye yerleştiğini belirten Reşit Korkmaz ise “Biz rençperlik yapıyoruz pirinç ve buğday ekiyoruz. Yaşamımız burada geçiyor. 70 kovan bal arası alarak arıcılık yapıyorum.
İki yıldır arıcılık yapmıyorum. İlkbahar ayında Zap suyu kenarında söğüt ağacı dallarını topluyoruz. Söğüt dalları yaş iken karakovan sepetleri olarak örüyoruz. Kışın da ailece oturup bu sepetleri yapıyoruz zamanımız boşa gitmesin diye.
Sepetleri örme işini yaptıktan sonra kül ve gübreyle sıvayoruz. Külü kullanmamızın amacı bal arılarına hastalık geçmesin diye kullanıyoruz. Dışını sıvadıktan sonra dışını da alevle kızartıp hazırlıyoruz.
Arılarımız oğulluk sepete yerleştiriyoruz bu şekilde verdikten kendi üretimine geçiyor.
Hakiki karakova balı bu sepetlerden çıkıyor ve tadı daha değişik oluyor yani el değmemiş bir bal oluyor yani her hangi bir müdahile olmuyor arılarımız ne getirirse onu alıyoruz bizde diye konuştu.
