Çok geç kalmışız canım…
Vakit bu vakit değil…
Onca fırsat onca hayal, onca beklenti vardı kendi mutlu sonlarımızda.
Ve sonra birden geçti. Araya mevsimler girdi, mesafeler girdi, farklı farklı isimler girdi, nice serüven nice felaket, nice fırtına girdi.
Tükettik yaşanabilecekleri henüz yaşamadan ve tutunamadık kendi hikayelerimize.
Olmayacakların peşinde pervasızca koşarken , zamanla kavga ederken tükendi bir çok şey.
Kim bilir kaç tur döndü dünya, her defasında farklı yılların aynı mevsiminde bulduk heveslerimizi.
Ve fark ettik ki bizden çoktan geçmiş gitmiş.
Ne beklentilerimiz aynı kalmış, ne heveslerimiz eskisi gibi, ne heyecanlarımız.
Mutluluk hayallerini beraberce kurarak, birimize ve yapabileceklerimize anlam yükleme zamanı bizden geçmiş artık.
Her ne kadar eskisi gibi olmaya çalışsak, maziye sırtımızı dayamaya çalışsak da fark ederiz ki bizden geçti.
Tıpkı eski bir radyo gibi çatıya saklanmış her şey.
Keşke geçmeseydi, keşke zaman asılı kalsaydı, keşke bir tek keşke bırakmasaydı dilimizin ucunda.
Şarkıda da dediği gibi "Lale devri çocuklarıyız biz, zamanımız geçmiş"
Halbuki daha dün tüm zamanı hiçe sayarak savurmaz mıydık kahkahaları.
Ve daha dün çevremiz kalabalıktan geçilmezdi hani.
Ne kadar kalabalık içinde olduğumuzu ne çabuk unuttuk.
Hani üzüntünün geçmesi adına, geçmesini iple çektiğiniz o zamanlar.
Hiçbir şeyi önemseyemediğiniz o pervasız günler.
Ah yıllar nasıl da geçmiş gitmiş.
Üzüntü geçmiş , burukluğu kalmış, yarası geçmiş, izi kalmış demek ki.
Artık hiçbir şey eskisi gibi değilken, anılar bile uzaklaşmış çoktan bizden.
Ещё видео!