Son zamanların en büyük Ponzi oyunuydu onunkisi. Temelleri 1920’de atılan dolandırıcılık sistemi ponzi, yüksek kar getiren bir üretim varmış gibi göstererek yatırımcıları sisteme katmayı amaçlayan bir sistemdir. Sonradan kayıt yaptıranların yatırdığı paralar, ilk kayıt olanlara sanki kar etmişler gibi verilerek bir döngü başlatılır.
Bu döngüde gelen yeni kayıt ücretleri eski kayıtlılara ödene ödene insanlara kar ettiği hissi yaratılır. Bu sayede hem yatırım hem de kayıt büyür. Ancak sistem sonsuza kadar kayıt almayacağı ve ortada kar eden bir üretim olmadığı için yeni yatırım yapanlara ödeme yapılamaz.
Sistem çöker, yaratıcı tüm parayı alır ve ponzi şeması sonlanır. Bu bilgileri okuduğu kitap onda büyük bir fikir uyandırmıştı. Benzer bir sistem kurabilir ve kanundan kaçabilirse o da kısa yoldan zengin olabilirdi. Türkiye’de ne umutlarla ne amaçlarla ne hayallerle paralarını ona emanet eden insanlar üzerinden zengin olacak olmak, bir parça olsun sızlatmıyordu vicdanını.
İnternet üzerinden oynanan oyunlarda para kazanmanın en popüler olduğu tarihlerden biriydi 2016. O da bu akıma dahil olmalı, kendi ponzisini yaratmalıydı. Merkezini Kuzey Kıbrıs’a kurduğu bir oyun yarattı: Çiftlik Bank. İnternet üzerinden oynanan bu çiftlik oyununda satın alınan ve beslenen hayvanlar olduğu, bunlar üzerinden edilen karların da kullanıcıya aktarılacağını vadetti.
Ancak ortada ne sistem vardı ne de beslenen bir hayvan. Kısa sürede Türkiye’nin dört bir yanına çiftlikler açarak buralarda üretim yapılacağını söyledi. Sanaldan somuta geçen adımları gören insanlar ona daha çok güveniyor, planının tıkır tıkır işlemesini sağlıyordu. Açılışlarda ünlü isimlerle yan yana geliyor, uğruna şiirler adına şarkılar söyleniyor, herkes tarafından sevilen, tanınan ve güvenilen biri olmaya başlıyordu.
Ve olaylar ondan sonra gelişti...
![](https://i.ytimg.com/vi/kdafNNBKZGg/maxresdefault.jpg)