Sahabelerin Mal ile İmtihanları | Halis Bayancuk Hoca

İmam Buhari ile Müslim’in rivayet ettiği bir hadiste Peygamber (sav) Ebu Ubeyde b. Cerrah’ı Bahreyn’e gönderdi. Ebu Ubeyde gitti Bahreyn’deki zekâtları, vergileri topladı, Allah Resûlü’ne getirdi.

Allah Resûlü sabah namazını kıldıktan sonra evine geçmek için ayağa kalktığında, Ensar’dan bir grup Allah Resûlü’nün yoluna dizildiler. Peygamber (sav) tebessüm etti. “Galiba siz Ebu Ubeyde’nin Bahreyn’den
vergileri, zekâtları topladığını duydunuz.” dedi. Yani, şey diyorlar:

“Bizi de gör Allah’ın Resûlü.” “İhtiyacımız var, para geldi sana, bizi de gör, bize ver.” Onlar da “evet” dediler.

Peygamber (sav) dedi ki:
فوالله ما الفقر أخشى عليكم
"Allah’a yemin olsun ki ben sizin için fakirlikten korkmuyorum."

ولكن أخشى أن تبسط عليكم الدنيا كما بسطت على من كان قبلكم، فتهلككم كما أهلكتهم
"Ben korkuyorum ki Allah, sizden önceki milletlere malı, dünyayı açtığı gibi
size de malı, dünyayı açsın"

"O mal sizden öncekileri helak ettiği gibi sizi de helak etsin. "

Yani, Peygamber (sav) mal fitnesinden ötürü sahabesi için endişe ediyor.
Korktuğunu söylüyor. Müslim’in rivayet ettiği bir hadiste Peygamber (sav) bir gün ashabı ile birlikte otururken ashabına dedi ki:

إذا فتحت عليكم الفارس والروم، فأي قوم أنتم ؟
“Bir gün Allah size Rum diyarının fethini nasip ettiğinde,
bir gün Allah size Kisra’yı, İran’ı fetih olarak size nasip ettiğinde
acaba sizin hâliniz nice olur?” dedi.

Yani, “o kadar zenginlik, o kadar mal sizin elinize geçtiğinde
acaba ne yapacaksınız?” dedi.

Abdurrahman b. Avf, sahabenin zenginlerindendir. Hatta bir rivayette denir ki: Abdurrahman b. Avf’ın altınlarını kesmek için balta kullanırlardı,
O kadar fazla altını vardı ki balta ile onun altınlarını kesiyorlardı.
Hemen kalktı dedi ki:

نقول كما أمرنا الله، یا رسول الله
Allah bize neyi emretmişse biz de aynısını yapacağız?

Yani, Allah bize mal vermediğinde, fakirken nasıl Allah bize neyi emrediyorsa onu yapıyor idiysek Allah bize mal verdiğinde de ne emretmişse biz Allah’ın emrettiğini yapacağız.

Peygamber (sav) dedi ki:

أو غير ذلك
Başka bir şey değil yani, öyle mi?

Sadece size Allah’ın emrettiğini yapacaksınız. Dedi ki Peygamber (sav):

فتتنافسون
Rekabet edeceksiniz.

ثم تتحاسدون
Sonra birbirinize haset edeceksiniz.

ثم تتدابرون
Sonra birbirinize sırtınızı döneceksiniz.

ثم تتباغضون
“Sonra birbirinize buğzedeceksiniz.” dedi Peygamber (sav).

Bunu kime söylüyor?

Allah Resûlü bunu yeryüzünün en seçkin olan insanlarına söylüyor. Malı elde ettiğiniz zaman, Allah zenginlik verdiği zaman “daha fazla olsun”, “daha fazla olsun”, “daha fazla olsun” derken farkında olmadan kardeşliğinizi bozacak, rekabete düşeceksiniz.

Rekabete düşünce de artık birbirinizi çekemeyeceksiniz. Allah birine mal vermişse öbürü onun malına gözünü dikecek. Böyle olunca da birbirinize sırtınızı döneceksiniz. Görüşmek istemeyeceksiniz. Birbirinizin yüzünü dahi görmek istemeyeceksiniz. Sonra da birbirini seven, Allah için birbirine dost olan insanlar değil; birbirine buğzeden, birbirinden nefret eden insanlar olacaksınız.

Aradan yıllar geçtikten sonra İmam Tirmizi’nin bize naklettiğine göre Abdurrahman b. Avf aynen şöyle diyecekti: Biz Allah Resûlü ile beraber darlıkla, zorlukla imtihan edildik, sabır gösterdik. Ama Allah Resûlü’nden sonra Allah bizi genişlikle imtihan etti, biz Allah’ın genişlik imtihanına sabredemedik, diyecek. Bunu Abdurrahman b. Avf, sahabenin en seçkinlerinden bir tanesi, bunu kendisi kendi dilinden itiraf etmiş olacak.
Demek ki kardeşlerim yani dünya, bir imtihandır.

Kazananı da vardır, kaybedeni de vardır. Yani, Ebu Bekir (ra) çok zengin bir adamdı. Ebu Bekir (ra) zenginlikten ne kaybetti?

Hiçbir şey kaybetmedi. Hatta Ebu Bekir’i Ebu Bekir yapan iki sebep vardır.
O iki sebepten bir tanesi Ebu Bekir’in zengin olmasıdır. Peygamberimizin onu övdüğü bütün makamlara bakın, Peygamber (sav) onu ne ile övmüştür?

Bu dinde Ebu Bekir kadar bana arkadaşlığı ve parasıyla yardımı dokunan başka kimse olmamıştır, demiştir Allah Resûlü. Arkadaşlığı, iyi bir arkadaştı Ebu Bekir.

Yanında durduğu zaman yanında ordu durmuş gibi hissederdin. Arkanda durduğu zaman dönüp arkana bakmazdın. Çünkü adam gibi duruyordur senin arkanda. Bir de malı vardı, verdiği zaman hesapsız verirdi.
Yani, evine ne bıraktın ey Ebu Bekir?

Bu dersin tamamı için:
[ Ссылка ]

➥ [ Ссылка ]
➥ [ Ссылка ]
➥ [ Ссылка ]
➥ [ Ссылка ]
📖 [ Ссылка ]

İletişim İçin:
☎️ Wp: +90 0535 766 45 45 ☎️
📩 E-posta: info@tevhiddergisi.org 📩

#sahabe #servet #siye #HalisBayancukHoca #HalisBayancuk #EbuHanzala #EbuHanzalaHoca #Tevhid #TevhidDergisi #TevhidDersleri

свернуть