İş birlikleri ve iletişim: burakerologlu1@gmail.com
Instagram: @erologluburak
TikTok: @erologluburak
Facebook: @erologluburak
Videolarımızı ve görsellerimizi başka mecralarda paylaşmanız kesinlikle yasaktır. İzlediğiniz için teşekkürler!
Atatürk'ün yüzünü vefatından 15 yıl sonra gören kişi!
Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım bin dokuz yüz otuz sekizde hayata veda ettiğinde, tüm ülke büyük bir yasa büründü. Atatürk’ün vefatından sonra naaşı geçici olarak Etnografya Müzesi'nde muhafaza edildi. Ancak bu geçici çözüm, milletin ona olan saygısını ve minnetini ifade etmek için yeterli değildi. Atatürk’ün aziz hatırasını ölümsüzleştirecek, onun mirasını gelecek nesillere aktaracak bir anıt mezarın inşa edilmesi gerektiği çok açıktı. Bu düşünceyle, bir yıl sonra Anıtkabir projesi üzerinde çalışılmaya başlandı. Ankara'nın Rasattepe denilen tepesinde yer alacak olan bu anıt, büyük bir titizlikle tasarlandı. Proje, ulusal ve uluslararası birçok mimarın katıldığı bir yarışma ile belirlendi. Yarışmayı kazanan proje, mimarlar Profesör Emin Onat ve Orhan Arda tarafından tasarlandı. Anıtkabir'in inşası, yıllar süren detaylı çalışmalar sonucunda tamamlandı. Bin dokuz yüz kırk dört yılında başlayan inşaat, bin dokuz yüz elli üç yılına kadar sürdü. Yapım süreci boyunca her bir taş, her bir detay, büyük bir özenle ve Atatürk’e duyulan derin saygıyla işlendi. Nihayet, Anıtkabir, büyük liderin hatırasına yakışacak şekilde tamamlandı.
10 Kasım bin dokuz yüz elli üç tarihinde, yani Atatürk’ün vefatından tam 15 yıl sonra, naaşı Etnografya Müzesi'nden Anıtkabir'e nakledildi. Bu büyük olay, Türk milleti için çok önemli bir dönüm noktasıydı.
Atatürk'ün naaşını 15 yıl sonra görenlerden olan Yekta Güngör Özden onun yüzünü son gören kişilerdendi.
Anıtkabir’e taşınan naaşı son gören 10 sivilden biri olan eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, o sırada 22 yaşında bir hukuk fakültesi öğrencisiydi. Özden, Atatürk’ün yüz ifadesinin huzurlu olduğunu ve o an, Atatürk’ün gerçekten ölmüş olduğunu kabullendiğini belirtti.
Atatürk'ün ebedi istirahat yeri olan Anıtkabir'in inşası tamamlandığında, naaşı Etnografya Müzesi'nden alınıp Anıtkabir'e taşınacaktı. Bu özel merasimde görevli olarak seçilen 21 yaşındaki Yekta Güngör Özden, “Gençlerin temsilcisi olmanın gururunu yaşadım” diyor.
Özden o anları şöyle anlatıyor:
4 Kasım'da Atatürk'ün naaşı halkın saygı geçişi için katafalka yerleştirildi. Ben ilk günkü nöbeti tuttum. Halk büyük bir ciddiyetle akın etti. 9 Kasım akşamında, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Profesörü Kamile Şevki Mutlu geldi. Atatürk'ün naaşı çıkarılıp yıkandı ve yeniden tabuta konuldu. Cenaze namazı kılındı.
Yekta Güngör Özden, Anıtkabir’de yaşananları ise şöyle anlatıyor:
“Tabutu aşağı indirdiler. Aşağıda Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, TBMM Başkanı, İçişleri Bakanı, Ankara Valisi, Belediye Reisi, Atatürk’ün manevi evladı Abdurrahim Tuncak, kızkardeşi Makbule Atadan ve ben vardık. Tabut açıldı. Atatürk bir gün önce tıraş olmuş gibiydi. Gözünün açık mı kapalı mı olduğu anlaşılmayacak şekilde sıcak duruşu ve asaleti vardı. Kefeniyle yerine koydular. Üzerine Selanik, Kıbrıs ve ülkenin çeşitli yerlerinden getirilen topraklar serpildi. Türk gençliğinin asil kanı Ata’yla buluşsun diye bir gün önce kız ve erkek öğrenci yurtlarından kanlar aldırmıştım. Onları mezarın toprağına döktük. Resmi işlemlerden sonra İnönü ve Köprülü Paşalar içeri girdi. Bu sırada Makbule Hanım hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Hemen onun koluna girip dışarı çıkardım."
Ещё видео!