FİLM İLGİLİ KARAR VEREMİYORSANIZ DOĞRU ADRESTESİNİZ EN İYİ BİLİM BELGESEL İ BİLİM KURGU AKSİYON KOMEDİ ROMANTİK MACERA FANTASTİK KORKU VB EN İYİ FİLM LERİ SİZLER İÇİN FİLTRELİYORUZ KARA KITA AFRİKA NIN ıssız topraklarında yaşayan bir kabile düşünün. Aklınıza hemen kendilerine özgü gelenekleri, dilleri, etnik dansları ve ilkel yaşantıları ile kıtanın klasiklerini üzerinde taşıyan bir topluluk gelir Ancak bu kabile ‘Dogon lar’ olunca konu biraz değişiyor. çünkü dogonlar bilindik özelikleri dışında astronomi açısından diğer kabilelerden farklılıklar gosteriyor . Afrika 'nın çorak topraklarında yeşeren bir kabileden bekleyeceğiniz üzere Dogon Kabilesi de kendilerine özgü gelenekler, dini inançlar, diller ve yaşam tarzlarına sahip. Bu noktada, Dogonlarla ile ilgili en fazla öne çıkan nokta ise, sürdürdükleri medeniyet ve teknolojiden uzak yaşam tarzı. Mali 'nin 'Bandiagara Kayalıkları' bölgesinde yaşayan, tek kelime ile ifade edersem son derece 'ilkel' olduklarını söyleyebileceğim bu kabilenin yaşamlarında internet, akıllı telefon ve motorlu taşıt gibi üstün teknolojileri bir kenara bırakın; elektrik ağı ve su sistemi gibi en basit modern uygarlık sembolleri bile yer almıyor. Büyük Kanyon'u andıran derin vadilerde, uçurumların kenarına toprak ve ahşap kullanarak inşa ettikleri oldukça küçük, kulübeyi andıran ilkel evlerde yaşayan bu kabile ; benzer olarak avcılık, toplayıcılık, tarım ve hayvancılık gibi basit işlerle uğraşıyor.Ayrıca, ağaç ve deri işçiliği yoluyla ortaya çıkardıkları putlar, giysiler, heykeller ve maskeler de kabilenin diğer uğraşları arasında bulunuyor. Kabilenin demografik yapısına baktığımızda etnik grubun kimi kaynaklara göre; yaklaşık 250 bine yakın bir nüfusa sahip olduğunu görüyoruz (Nüfus sayımı yapılmadığı için net bir rakam verilemiyor.). Çoğunlukla nüfusu 500'ü geçmeyen 700'ü aşkın köy ile yaklaşık olarak 200km2'lik bir alana yayılan kabilenin yönetimi her köyde farklı yerel liderler tarafından üstleniliyor. Hem siyasi hem de dini sorumluluklar taşıyan 'hogon' isimli bu yöneticilerin ise belirlenmesi ise saltanata benzer bir şekilde babadan oğula aktarılmasına dayanıyor. Yüzbinlerce insanın bir araya geldiği kabilenin dili ise köyden köye değişiyor. Nijer-Kongo dil ailesine mensup bu alt diller birbirinden gerek kelime gerekse yapı olarak farklılıklar gösteriyor. Yazılı bir dili ve alfabesi de bulunmayan topluluğun gelenek ve diğer bilgileri gelecek nesillere aktarma yöntemi ise sözlü gelenek ve mağara duvarlarına çizdikleri hiyeroglife benzer resimlere dayanıyor. İnanışa göre, Amma isimli bu tanrı İslamiyet'tekine benzer şekilde, evreni tek bir zerreden yaratır. Ardından bu zerre ikiye bölünür ve bir rahim oluşturur. Rahimde, her yumurtada bir erkek ve bir dişi çocuk bulunacak şekilde dört çift ikiz yumurtası oluşur. Kabuğundan önce çıkan 'Ogo' isimli erkek diğer yumurtaları çalarak evrene hükmetmek üzere rahmi terk eder. Bu olay da evrende kaosa neden olur. Sonrasında ise Antik Mısır mitolojisindeki 'Çakal'a benzer, ruhsuz bir varlık olan Ogo'nun yarattığı kaosu durdurmak adına aynı yumurtada geliştiği dişil ikizi kurban edilir. Kurbanı gerçekleştiren diğer yumurtadan çıkan kardeş ise sonrasında kötülüklerden arınması adına Amma tarafından göbek bağı kesilerek sünnet edilir. Bu olaylar sırasında akan kanlar ise çeşitli gezegen ve gök objelerinin oluşmasına neden olmuştur. Dogonlar bu nedenle kadınların yaşadıkları aylık regl döngüsünün evrenin yenilenişini temsil ettiğini ve bu nedenle kutsal kabul edilmesi gerektiğini savunur. Kabilenin yeni doğan üyelerinin ise Ogo'nun kötülüğünden arınması adına erkek- kız fark etmeksizin sünnet edilmesi gerektiğine inanırlar ve bunu uygularlar. SON OLARAK: Dogonlar da Siriuslu gezginlerin bir gün geri döneceğine inanıyorlar ve bir yazıtlarında da şöyle bir ifade yer alıyor: "Göklerde bir yıldız belirecek ve bu Nommo'nun yeniden dirilişinin işareti olacak.
![](https://i.ytimg.com/vi/lqgF0w1x55c/maxresdefault.jpg)