Zvornik, Bosna Hersek Cumhuriyeti’nin kuzeydoğusunda, bugünkü Sırbistan ile Bosna Hersek sınırında Drina nehrinin sol tarafında yer alır. Nehrin öbür tarafında Sırbistan sınırları içinde bulunan kasabaya ise Bosna’daki Zvornik’le karışmaması için Mali Zvornik adı verilmektedir.
Kaynaklarda Zvornik adına ilk defa 1412’de rastlanır. 1415-1432 yılları arasında Dubrovnikliler’in nüfuzu altına giren İzvornik’te bu dönemden itibaren gümüş ticareti yaygınlaşmış ve bu ticaret Osmanlı döneminde de devam etmiştir. Osmanlılar burayı 1460’ta fethettiler, idarii ve askerii açıdan iyi konumda bulunduğundan bir kaza merkezi yaptılar.
Bosna, Sırbistan ve Macaristan yollarının kesiştiği bir coğrafii özelliğe sahip olan İzvornik, 1480’de aynı adlı sancağın merkezi oldu. Bu dönemde İzvornik’te 550 civarında askerden oluşan bir Osmanlı birliği bulunmaktaydı. Ancak onaltıncı yüzyılın ortalarına doğru şehrin önemi azalınca asker sayısı da elliye düştü ve güvenlik daha çok mahalli tımar sahiplerinin sorumluluğuna bırakıldı.
Tuz ve gümüş madenleri bakımından zengin olan İzvornik sancağı 1580 yılından lağvedildiği 1833’e kadar Bosna vilayetine bağlı idi. Eğitim, kültür ve mimari açılardan yoğun bir İslâmlaşma hareketine sahne olan İzvornik, özellikle 1460-1600 yılları arasında süratle gelişti. Nüfus azalmasının pek çok sebebi bulunmakla birlikte başlıcaları, gelişmekte olan Gracanica ve Tuzla ile Srem ve Slavonya’da yeni fethedilen yerlere olan göçlerdir. 1593’te başlayan uzun savaş dönemi de nüfusun azalmasında rol oynamıştır.
İzvornik Kalesi taş duvarlarla tahkim edilmiştir. Bu tahkimatın fetihten sonra 1491 yılında yapıldığı bilinmektedir. Kaynaklarda o dönemde İzvornik’te altı camii, sekiz tekke, üç hamam, üç han, yedi mektep, üç medrese ve sekiz mescit bulunduğu kaydedilmektedir. Bütün büyük yapıların mimarisi tamamen Osmanlı karakteri taşır.
İzvornik’in askeri ve idari öneminin yanında şehir Saraybosna ile Belgrad’ı bağlayan yol üzerinde bulunan bir ticaret ve alışveriş merkezi olma hususiyeti de taşımaktaydı. Sanat değeri pek olmamasına rağmen şehirdeki en meşhur mimari eser Kaimi Baba olarak da bilinen Şeyh Hasan’ın türbesidir. Şeyh Hasan, Saraybosna’da 1682’de bir halk ayaklanmasına destek olduğu gerekçesiyle buraya sürülmüş ve 1691’de İzvornik’te vefat etmiştir. Divanı ve ölümünden sonra çok popüler olan Varidaat adlı iki eseri vardır.
İzvornik 1878’de Avusturya-Macaristan hâkimiyetine geçti. 1918-1944 yılları arasındaki Yugoslavya Krallığı döneminde idarî merkez haline getirildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından bombalanan şehir kısa bir süre Hırvat Krallığı sınırları içinde kaldı. 1945’ten 1992’ye kadar Yugoslavya sınırlarına dahil olan İzvornik bu devletin dağılmasıyla Bosna Hersek Cumhuriyeti topraklarında kaldı.
İzvornik, öldürülen müslümanların gömüldüğü toplu mezarların bulunmasıyla tekrar gündeme gelmiş, mevcut otuz altı camiden yirmi beşi, savaş sırasında tamamen tahrip edilmiş, şehir merkezinde ise iki cami tamamen, dokuz cami kısmen yıkılmıştır.
Kaynak: TDV Islam Ansiklopedisi
![](https://i.ytimg.com/vi/tiG2OgFoLwU/mqdefault.jpg)