Yayınlanan kitaplarımız
Nuru’l Kamer
Ayın Nuru II
Ashab-ı Kiram’ın Fazileti ve Aralarındaki İhtilafların Değerlendirmesi
Seyyah (Roman)
Kur’ân-ı Hakim’in i’cazı yaklaşık kırk başlık altında incelenmektedir. Bunların bütün kitaba yayılmış olanı belagatidir. Belagati idrak etmek için onun alt dalları olan Bediî, Beyân ve Meâni ilimleri noktasında da bir takım bilgilere sahip bulunmak gerekir. Bu ilmin neticesi olan hususlar genelde cümle, kelime ve hatta harf tahlilleri ile ortaya konulur.
Hadis-i şerifler hususunda iki aşırı tutum söz konusudur. Biri sahih hadislerin inkar edilmesidir. Diğer aşırı tutum ise bir konuda tek bir rivayet ile hükme varmaktır. Müçtehid alimler ele aldıkları her konuda aynı bağlamdaki bütün rivayetleri bir arada değerlendirmeye tabi tutarlar. Ayrıca Usul-i Hadis ilimlerinin bilinmemesi de bu noktada içerisine düşülen mühim hatalar arasındadır.
Ehadiyet, Yüce Allah’ın zatında tek oluşunu, vahidiyet ise isim, sıfat ve fiillerinde bir oluşunu nazara verir. Ehadiyet fertlerde tecelli ederken vahidiyet türlerde tezahür eder. Bir çiçeğin bütün yeryüzünde aynı surette ve aynı kanunlara tabi olarak var edilmesi vahidiyetin yansımasıdır. Her bir çiçeğin tıpatıp diğerleri ile aynı olmaması ehadiyetin neticesidir. Tefekkür noktasında vahidiyet külli bir nazar ister. Bu nedenle vahidiyetin tefekkürü daha zordur. Bundan dolayı Kur’ân-ı Hakim vahidiyeti nazara verdiği durumlarda sözü genelde ehadiyetin tecellilerine getirerek düşünceyi yormama şeklinde bir yol izler. Yüce Allah’a muhatap olma noktasında ise ehadiyet daha zor görünmektedir. Ehadiyet açısından ona muhatap olan kişi âlemlerin Rabbi’ne tek başına muhatap olur. Vahidiyet ciheti ile ona muhatap olan kimse ise türünün hatta tüm mevcudatın bir ferdi olarak ona muhatap olmaktadır.
Uluhiyet; Yüce Allah’ın mahlukatta ortaya çıkan hamd, övgü, istihsan, şükür, dua, niyaz, ibadet-ubudiyyet vb. gibi hususların yöneldiği merci olmasıdır. Rububiyet ise Yüce Allah’ın Alemlerde tezahür eden yönetimidir. Bu hususa videoda kısmen detay vererek değindiğim için bu kadar ile iktifa ediyorum.
İnsanların bazı dini hususları sorgulaması normal karşılanabilir. Bununla beraber bazen soruların yanlış mercilere sorulduğu görülmektedir. Ayrıca usül ilimlerine yeterince önem verilmemesi de bu noktada hatalara düşülmesine neden olmaktadır.
