#emelozugur #mineozbek #sığınmacılar #aids #afgan
📌 AIDS'li eskort kız kılığındaki gazeteci stüdyomuzda!
📌 Ülkemizde on yılı aşkın bir süredir nüfus sayımı yapılmıyor neden ?
📌 Türkiye’ye sığınmacı olarak girişin bedeli 1500 dolarla 4000 $ arasında değişiyor mu?
📌 Afkan sığınmacı Türkiye’ye nasıl girdiğini anlattın!
📌 Kaybolan o çocuklar nerede?
📌 Hiçbir kaydı olmayan sığınmacı, kira fiyatlarını nasıl yükseltiyor?
Sonra koca bir mahalle sığınmacıların mahallesine nasıl dönüşüyor?
📌 Mustafa Kemal Türkiye cumhuriyetini dört çok kıymetli sütun üzerine yükselti!
📌 Bu dört sütun tekrar hayata geçirmeli!
1996 yılında, Türk gazeteci Uğur Dündar'ın sunduğu "Arena" programında dikkat çekici bir sosyal deney gerçekleştirildi. Bir gazeteci, AIDS'li bir eskort kız kılığına girerek, toplumda AIDS'e karşı olan önyargıları ve bilinçsizlikleri keşfetmeyi amaçladı. Bu cesur girişim, hastalık hakkında farkındalık yaratmayı ve cinsel sağlık konularında daha açık tartışmalar başlatmayı hedefledi. Program, AIDS'in Türkiye'deki algısını sorgularken, cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı bilgi ve duyarlılığın artırılmasına katkı sağladı. İşte bu gazeteci bugün konuğumuz; Mine Özbek.
Türkiye'de nüfus sayımı uzun yıllardır gerçekleştirilmiyor. Bu durum, nüfusun doğru bir şekilde belirlenmesinde ve kayıt altına alınmasında önemli zorluklar yaratıyor. Nüfus sayımının yapılmamasının nedenleri arasında maliyet, kaynak yetersizliği veya politik tercihler olabilir. Bu sayımların yapılması, devletin sosyal hizmetleri daha etkili bir şekilde planlamasına olanak sağlar ve göç gibi demografik değişiklikleri daha iyi anlamasına yardımcı olur. Gazeteci Mine Özbek; Ülkemizde on yılı aşkın bir süredir nüfus sayımı yapılmıyor neden ? sorusunu soruyor. Peki siz hiç merak ettiniz mi? Neden nüfus sayımı yapılmıyor?
Özellikle son yıllarda Türkiye, pek çok sığınmacıyı ağırlamaktadır. Sığınmacılar genellikle ülkelerindeki savaş, zulüm gibi nedenlerden ötürü güvenli bölgelere kaçış yaparlar. Türkiye'ye sığınma süreci maddi ve manevi olarak oldukça zorlu olabilmektedir. Sığınmacıların Türkiye'ye girişi için ödeyebilecekleri meblağ genellikle 1500 ile 4000 dolar arasında değişmektedir. Bu maliyetler, insan kaçakçılarına ödenen ücretler ve yolculuk sırasında karşılaşılan diğer masrafları kapsamaktadır. Bu ödenen meblağlar resmi ödememi yoksa insan kaçakçılarına ödenen meblağ mı?
Sığınmacıların toplum içerisindeki yerleri, birçok tartışmayı da beraberinde getirir. Özellikle kayıt dışı sığınmacıların, kira fiyatları üzerinde baskı yarattığı ve bazı mahallelerin demografik yapısını hızla değiştirdiği söylenmektedir. Kayıt dışı bireyler, genellikle daha düşük gelirlerle yaşamaya çalıştıkları için, barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla daha uygun fiyatlı bölgelere yönelirler. Bu durum, söz konusu bölgelerdeki kira fiyatlarında artışa neden olabilir.
Bunun yanı sıra, kayıp çocuklar ve sığınmacılarla ilgili sorunlar da devam etmektedir. Kaybolan çocuklar, özellikle kaotik göç dalgaları sırasında ailelerinden ayrı düşebilir ve kayıtlara geçmeyebilir. Bu durum, çocukların korunmasını güçleştirir ve onların eğitim, sağlık gibi temel haklardan faydalanmalarını zorlaştırır.
Türkiye'nin kuruluşundan bu yana geçen süre zarfında, Mustafa Kemal Atatürk'ün belirlediği temel değerler ve ilkeler, toplumsal yapı ve yönetim anlayışının temel taşlarını oluşturur. Atatürk'ün vurguladığı dört temel sütun; cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık ve laiklik olarak öne çıkar. Bu değerler, Türkiye Cumhuriyeti'nin modern, laik ve demokratik bir devlet olarak şekillenmesinde kritik rol oynamıştır. Bugün de bu temel değerlerin korunması ve güçlendirilmesi, toplumsal bütünlüğün ve barışın sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.
Türkiye'nin karşılaştığı demografik ve sosyal zorluklar, kompleks bir yapıya sahiptir. Nüfus sayımlarının yeniden düzenli olarak yapılması, sığınmacıların kayıt altına alınması ve sosyal entegrasyon politikalarının güçlendirilmesi, bu sorunların üstesinden gelinmesinde önemli adımlar olacaktır. Aynı zamanda, Atatürk'ün temel değerlerinin çağdaş yorumlarla pekiştirilmesi, Türkiye'nin hem içeride hem de uluslararası alanda daha güçlü bir konuma ulaşmasını sağlayabilir. Bugünkü konuğumuz Gazeteci Mine Özbek ile ülkemizde son dönemlerde geçirilen sosyolojik değişim üzerine konuşacağız. Bir gazeteci gözüyle analiz yaptı. ilginizi çekeceğini düşündüğüm bu röportajla sizleri baş başa bırakıyorum.
![](https://i.ytimg.com/vi/x03JlU_Hhdg/maxresdefault.jpg)