Ülkenin iki cepheye bölündüğü ve bir savaş alanına döndüğü yıllarda çatışmalar derinleşiyor, karanlığa giden yol gittikçe sarplaşıyordu. 12 Eylül Darbesi’nin bir an evvel vaktinin gelmesi için NATO’nun, Gladio’nun ve birtakım işbirlikçilerinin uzun eli sistematik biçimde sansasyonel cinayetler planlıyordu.
İpekçi hamlesi, bu planların en mahir ve etkili olanlarından biriydi. Belki de etkisinin iyice artması için sona bırakılması gerekiyordu. Tam da İpekçi’nin siyasî krize çare bulma adına Ecevit’le Demirel’i uzlaştırmak için ikna turları atarken.
İpekçi suikastının en önemli boyutu pervasızca işlenmiş olması değil, sonrasında artık şöhretli bir militan olan Ağca’nın yüksek güvenlikli bir askerî cezaevinden kelimenin tam anlamıyla elini kolunu sallayarak kaçabilmesi olmuştu. İpekçi’nin ölüm fermanını imzalayanlar Ağca’nın firar planına mühürlerini basmışlardı. Onlar her kimler idiyse yıllara varan iç savaşı ve darbeyi planlayanların da ta kendileriydi.
Çok daha önemli bir boyut daha vardı aslında: Ağca’nın patronlarının bununla da yetinmeyerek dünya dengelerini yerinden oynatacak işler için de onu sahaya sürmeleri, Papa suikastını tertiplemeleriydi. İpekçi eylemi hakkıyla aydınlatılamadığı için Vatikan’daki teşebbüs de bir türlü sahiden açıklığa kavuşamadı. Ağca konuşsa belki pek çok perde aralanacak ama o patronlarını korumayı ısrarla ve zevkle sürdürüyor.

ABONE OLMAYI VE BİLDİRİMLERİ AÇMAYI UNUTMAYIN:
[ Ссылка ]

Burası; haberi, hikayeyi, toplumsal meseleleri, küresel krizi, politikayı anladığın yer.
TVNET, bir haber kanalından daha fazlası. Belgesel serileri, özel içerikler ve infografiklerle dijital medyada biz de varız.
Bütün bunları merak ediyorsan, tvnet.com.tr ve gzt.com/tvnet adreslerine uğra; bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip et. Çünkü unutma, anladığın yerdesin!

#tvnetx'i takip et!

[ Ссылка ]
[ Ссылка ]
[ Ссылка ]

свернуть